Satrancı Tüketen Yönetim Anlayışı:
“Yapan Değil, Oynayan Kaybediyor!”
Bu bir çağrı değil, bir yüzleşmedir.
Satranç camiası uzun süredir sessiz.
Kulüpler susuyor. Sporcular içine atıyor. Antrenörler sessizce çekiliyor.
Ama artık bazı şeyleri konuşmanın değil, ifşa etmenin zamanı.
Bu yazı dizisi 3 bölüm sürecek:
- Yönetim ve Ligler
- Milli Takımlar ve Antrenör Sistemi
- Kadın Sporcular ve Görmezden Gelinen Gerçekler
Bugün başlıyoruz.
"Oyun Bitti, Sıra Gerçeklerde!"
1️ Puanlama Sistemi:
Adaleti Bitiren, Hesabı Belli Hesaplar
Mevcut puanlama sistemi, adil rekabetin değil, kontrollü sonuçların önünü açıyor.
Anlaşmalı beraberliklerin yaygınlaştığı, mücadele değil pazarlığın öne çıktığı bu sistem, sadece kulüpleri değil, satrancın ruhunu da boğuyor.
Yıllardır 3 puan sistemi öneriliyor. Neden yapılmıyor?
Çünkü mevcut sistemden çıkar sağlayan yapılar var. “Karaman’ın oyunu sonradan Çıkar Oyunu “!!
Çünkü mevcut sistem, "Onlardan olanları” kolluyor.
Bu yıl 2. Ligde 4 takım çekildi. Düşecekler belli. Kalanlar ise beraberliklerle ligde tutunma derdinde.
Yukarı çıkmak isteyenler ise averaj hesabıyla boğuşuyor.
Bu sistemin adı bellidir:
Adaletsizlik planlı, kaos bilinçli.
Çete başı Emmi Oğlu mu?
2️ Yabancı Oyuncu Politikası:
Çözüm Değil, Bahane Üretme Sanatı
Kulüpler Türk oyuncuların maliyetinden şikâyet ediyor.
Makul bir öneri geliyor:
– Yabancı sayısı bir kişi artırılsın.
– Kulüpler şampiyonasında yabancıya izin verilsin.
Yönetimin cevabı ne?
“Hayır. Ama görüşmeye açığız.”
Yani hem talepleri karşılamıyorlar hem de “bizim herkese kapımız açık” pozlarıyla vakit öldürüyorlar.
Net ifade edelim:
Bu yönetim çözüm üretmiyor.
Bu yönetim yöneticilik yapmıyor.
Bu yönetim sadece günü kurtarıyor.
Cesur kararlar alacak irade yok.
O koltukta oturanlar, satrancı değil, kendi iktidarlarını düşünüyor.
3️ Bütçe Dağılımı:
Eşit Oylara, Beş Kat Bütçe Farkı
Tüm kulüpler aynı oy hakkına sahip ama 1. Lig’e verilen destek, 2. ligin beş katı.
- Ligde mücadele eden kulüpler, yemek ücretini bile karşılayamıyor.
Yurtlarda klima bile yok,
Yemek desteği yok, önceden kahvaltı var şimdi o da yok,
Yol desteği 8 kişi ile sınırlı
Ama çıkıp “kulüpler bizim baş tacımız” diyorlar.
Ardından sus payı olarak 5.000 TL yardım yapıp “büyük fedakârlık” gibi pazarlıyorlar, yerseniz.
Bu bir destek değil, bu bir mesaj:
“Bizim sistemimize uymazsanız, görmezden geliriz.”
4️ Turnuva Göz Boyamaları:
Sayı Çok, Değer Sıfır
Federasyon turnuva sayısıyla övünüyor.
Ama asıl mesele şu:
Turnuva çok ama değer yok.
- Manisa Open, Karaman U12-18 ligleriyle çakıştırılarak baltalandı.
- Çubuk Open, 2. Lig ile aynı tarihe konarak işlevsiz bırakıldı.
- Birçok turnuvanın tarihi ya geç açıklandı ya da özen gösterilmedi.
Peki Çeşme Open?
Evet, gurur verici bir turnuva.
Ama tüm yönetim oraya akın edip diğer turnuvalara sırtını dönüyorsa bu da sorgulanmalıdır.
Kalite Çeşme ile sınırlıysa, sorun Çeşme’de değil, diğerlerini görmeyen federasyondadır. Başkan Vekili Arzum Kadınlara bile gelmezken ama Çeşme Open da varsınız neden? Çeşme Open turnuva da diğerleri pastırma turnuvası mı? Neden itibarsızlaştırıyorsunuz. Yapmayın o zaman net!
5️ Yönetim İçinde Derin Çatlaklar:
“Koordinasyonsuzluk” Değil, Bilinçli Dağıtım
Federasyon yönetimi kendi içinde uyumsuz.
Başkan, Başkan vekili, Temsilcilikler Koordinasyon Kurulu, ikisi yapıyor başkanında haberi olmuyor nedense?
Her biri ayrı telden çalıyor.
İllerde atamalar kavga konusu olmuş durumda.
İstanbul’dan Adana’ya, Balıkesir’den Antalya’dan Kayseri’ye kadar, her yerde aynı manzara:
Kaos.
Bazı illerde yıllarca emek vermiş insanlar dışlanıyor. O ilde yıllarca turnuva yapmış emek vermiş insanın sponsorunu bile bulduğu Open turnuvayı “Polat Alemdar” tavrı ile yaklaşan il temsilcisine yedirmek mi derdiniz? Turnuva sahibinin turnuvasına çökme çabanız nedir? Size yaranmak için usulsüz işler yapanlar gibi davranıp size rant mı sağlansın derdiniz nedir? Bu ile bulaşmayın yoksa tüm pislikleri yazarım herkes bir haddini mi bilse acaba? HHD den farkınız nedir? Kanser hücresinin birinden kurtulduk yenisinden kurtulamıyoruz. Kanser hücresini kesip atmazsanız vücuda yayılır. Sonuç Ölüm ile sonuçlanır. Ey yönetim kanser hücresini ya kesip atarsınız ya da o hücre sizi de öldürür !!
Sebep mi?
“Bizden değilsin” bakışı.
Sponsor bulan, turnuva organize edenler bile engelleniyor.
Neden?
Çünkü sistem “bizimle misin, değil misin?” sorusuna göre çalışıyor.
Yöneticilik ehliyeti yok.
Strateji yok.
Ama koltuk hırsı çok. Yazık bu hırs iktidar gibi bir gün sizi de yakacak uyarmadı demeyin!
Allah dan İzmir’e bulaşmıyorlar da İzmir de yeni düzen daha mantıklı ilerliyor. İl temsilcimiz ve Teknik Kurulun burada hakkını da teslim edeyim. Hala ufak pürüzler olsa da onlar da yönetimsel değil turnuvalara katılımlar ile ilgili. O da yakında teknik olarak çözülecek inşallah. Melih hocam dan söz aldık. Dört gözle bekliyoruz. Aslında sadece İzmir değil tüm Türkiye’nin sorunu çözülecek bence.
SONUÇ:
Satranç Geriye Gidiyor, Yönetim İtibar Satıyor
Bugün TSF yönetimi satrancı değil, mevcut düzenin devamını öncelikliyor.
Sistem, liyakate değil sadakate dayanıyor.
Şeffaflık yok.
Katılımcılık yok.
Çözüm yok.
“Satrancı satranççılar yönetsin” diyerek geldiler.
Bugün satrançtan bihaber bir yönetim anlayışıyla devam ediyorlar.
⚠️ Artık Yetti!
Kulüpler sendikalaşmalıdır.
Sporcular birliği oluşturmalıdır.
Ve bu düzen, “başarı görüntüsü” veren vitrinlerle değil, gerçek sorunlara eğilen iradeyle değişmelidir.
"Oyun Bitti, Sıra Gerçeklerde!"
Bu yazı, sessizliğe son vermek içindir.
İkinci bölümde Milli Takımlar ve Antrenör düzenindeki yozlaşmayı konuşacağız.
Kalemimiz kırık değil.
Ama sabrımız tükeniyor.
Keyifli Okumalar dilerim, İkinci Bölümde Görüşmek üzere……
Yorumlar
Kalan Karakter: