Dünya tarihine baktığımızda, savaşların ve yıkımların bıraktığı acılar saymakla bitmez. Topraklar, sınırlar, ideolojiler uğruna milyonlarca insan hayatını kaybetti. İşte bu yüzden 1 Eylül, yani II. Dünya Savaşı’nın başladığı gün, bugün bizlere başka bir miras bırakıyor: Barışın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatma günü.
Barış, sadece silahların susması değil. Barış; insanların özgürce yaşaması, çocukların korkmadan gülmesi, doğanın hoyratça tüketilmemesi, farklılıkların bir tehdit değil zenginlik olarak görülmesidir. Kısacası barış, insanlığın ortak dili ve ortak umududur.
Ne yazık ki, günümüz dünyasında hâlâ savaş haberleri, göç yollarına düşen milyonlar. Oysa dünya hepimize yetecek kadar büyük.
Barış için sadece devletler değil, bireyler de sorumluluk taşır. Bir tebessüm, bir anlayış, bir hoşgörü; toplumsal barışın ilk adımlarıdır. Çünkü barış; küçük iyiliklerle, sabırla, empatiyle büyür.
Bugün 1 Eylül. Gelin, bu günü bir anma değil, bir çağrı olarak kabul edelim. Dünyaya, çevremize, komşumuza, hatta kendimize barışla yaklaşalım. Çünkü barış uzak bir hayal değil; biz istersek yarının gerçeği olabilir.
SİNEM AKSEMA
RADYO VE TELEVİZYON PROGRAMCISI
Yorumlar
Kalan Karakter: