8 Mart Dünya Kadınlar Günü, işçi hareketinden doğdu.
Tohumları, 1908'de New York'ta 15 bin tekstil işçisi kadının, daha kısa çalışma saatleri, daha iyi ücret ve seçme hakkı talepleriyle yürüdüğü eylemlerle atıldı. Bir yıl sonra, Amerika Sosyalist Partisi, 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü olarak ilan etti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan kişi ise Alman komünist ve kadın hakları savunucusu Clara Zetkin'di.
Zetkin, 1910 yılında Kopenhag'da yapılan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi. Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin'in önerisini oy birliğiyle kabul etti. İlk uluslararası etkinlikler ise 1911 yılında Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de düzenlendi. Dünya Kadınlar Günü'nün 100. yıl dönümü, 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı.
1977'de Birleşmiş Milletler, Dünya Kadınlar Günü'nü resmi olarak kabul etti ve her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı. 1996 yılında belirlenen ilk tema ise "Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak" şeklindeydi.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917'de Rus emekçi kadınlar "Ekmek ve barış istiyoruz" sloganlarıyla sokaklara çıkmıştı. Eylemlerin dördüncü gününde Rus Çarı tahttan indirildi ve kurulan geçici hükümet, kadınlara seçme hakkı tanıdı. Rusya'daki kadın eylemlerinin başlangıcı, Jülyen takvimine göre 23 Şubat'tı. Dünya genelinde daha yaygın olarak kullanılan Miladi (Gregoryen) takvimde ise bu tarih 8 Mart’a denk geliyordu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, birçok ülkede resmi tatil olarak kabul edilirken, Türkiye'de 8 Mart resmi tatil değildir. Ancak kadınlar, ülke genelinde yürüyüşler ve mitinglerle dayanışma ve hak arayışını sürdürmektedir. Dünya Kadınlar Günü'nün renkleri ise mor, yeşil ve beyaz olarak belirlenmiştir.
- Mor, adalet ve saygınlığı simgeler.
- Yeşil, umudu temsil eder.
- Beyaz ise tartışmalı bir kavram olmakla birlikte saflığı ifade eder.
Dünya Kadınlar Günü neden önemlidir?
Organizatörler, Dünya Kadınlar Günü'nün cinsiyet eşitliğini sağlamak adına önemli bir araç olduğuna dikkat çekiyor. Veriler, yapılması gereken pek çok iş olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, çatışma bölgelerinde cinsel şiddet olaylarında artış yaşanmıştır. UNICEF'in tahminlerine göre, dünya genelinde 119 milyon okul çağındaki kız çocuğu okula gidemiyor. Dünya Bankası'nın raporuna göre ise kadınlar, erkeklerin yararlandığı hakların sadece üçte ikisinden faydalanabiliyor. 2024 yılı, kadın temsilindeki artışın son 20 yılda en düşük seviyeye indiği yıl olmuştur.
Ne dersiniz, sizce 8 Mart'ın ne olduğunu, önemini gerçekten biliyor muyuz ve gerekeni yapabiliyor muyuz?
Yorumlar
Kalan Karakter: