Medeniyetin, hoşgörünün, kültürel miraslarımızın göz bebeği İzmir son yıllarda hak ettiği ilgiyi ve değeri görmüyor! Koltuk sevdası ile çıkılan yolda vatandaşa verilen sözler çok çabuk unutuluyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa son 20-25 yıldır Körfezde yüzme düşüncesi yerini körfezi bataklığa dönüştürme bilinçsizliğine dönüştü.
Ben bu şehirde yaşayan, üreten, toplumsal kalkınma ve sosyal yaşamın desteklenmesi için elinde geleni yapan bir iş adamıyım. Şehrimin denizini gördükçe üzüntüm, çaresizliğim ve kızgınlığım her geçen gün artıyor. Çözüm üretilmeyen koku gerçekliğimizin yanına şimdi de İzmir Körfezinin Habitatını bozarak; deniz canlılarımızın toplu kıyımlarına sebep olmaktayız.
Sade bir vatandaş olarak soruyorum neden? Sorumlu yöneticiler neden önleyici tedbirler almakta bu kadar geç kalıyor ya da hiçbir eylem planına sahip değiller mi? Victor Hugo’nun bile görmeden şiir yazdığı bu şehir, Heredot’un övdüğü şehir teknoloji ve modernizasyonun neticesinde bunu mu hak ediyor?
Gidilmeyen ülke, gezilmeyen şehir, üye olunmayan birlik bırakmayan Yöneticiler, Sizler bu kadar aktif iken hiçbir çözüm yolu bulamıyor musunuz? Bulmak istemiyor musunuz? Akşam güneşinde İzmirlilerin Körfez kenarında sohbet etmesi mi zorunuza gidiyor bu eşsiz körfez bunu mu hak ediyor? Emekliler balık tutmasın mı? Torunlar deniz kenarında parklarda oynamasın mı? Gençler hobilerini, dostluklarını sahil bandına taşımasın mı? Kordon, Bayraklı, Karşıyaka, Göztepe, Sahilevleri’nde iyot kokusu ve bol oksijen istememiz mi Sizleri rahatsız ediyor da eylemsiz kalıyorsunuz? Belediye görevlilerini sahillere gönderip ölen deniz canlılarımızı toplamak mı hoşunuza giden?
Şapkanızı çıkarın önünüze koyun… Zaman geçiyor ve kaybedecek 1 dakikamız dahi yok! Eylem planını bir an önce devreye koyun, eyleme geçin! Bu şehir mavi gökyüzünün altında mavi denizi ile güzel. İzmirlilere ihanet etmeyin, hizmet edin ve Körfezimizi bize ve deniz canlılarına geri verin.
Saygılarımla
Atar Organzasyon Reklam Ajans Başkanı