Yukarı Çıkmak da Var, Yere Çakılmak da!

“ Söz, ağızdan çıkana değin sizin eseriniz, ağzınızdan çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz…” 
    “ Dil bir medeniyet olayıdır…”
    “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır…”
     “ Dil, vücut dediğimiz geminin dümenidir…”
     Türkçemiz o kadar güzel ve değerlidir ki biz hala farkında değiliz… Devlet yönetiminin en üstündekileri de sokakta sıradan bir vatandaşı da bağlar ve kendi düzeyinizi ifade eder. Yani zenginliği de yoksulluğu da ortaya çıkartır konuştuğun dil ve kendini ifade ettiğin sözcükler.
    Dil, sadece insanlar arasında iletişim sağlayan bir araç değildir. Bir insanın konuşmasına kullandığı kelimelere bakarak o kişinin geçmişini, sığlığını ya da zenginliğini tanır, bugünkü düzeyini görürsünüz ve aynı zamanda geleceğe dair öngörülerini beklentilerini planlarını ve de en önemlisi düşünce yapısını da anlarsınız.
     Kimileri kullanılan dilin insanın adresi olduğunu söyler ve yüreğinizin de deniz olduğunu ifade eder. Denizde ne varsa dil onu söyler; sığlık sıradanlık hakimse yüreğinize, dil neyi ifade ederki..!! Zenginliğinizi hoşgörünüzü, saygınlığınızı karşınızdakilere olan sevginizi ifade edecek değil ya..!!
     Denizde yani yürekte olmayan değerleri, erdemli davranışları ortaya çıkarmayacak ve sizi bir yerde kıstıracaktır ve zavallı halinizi ortaya dökecektir…Bu yüzden dil elbette çok önemlidir iletişimlerde ve kendimizi ifade etmede… saygın da yapar yukarı taşır, rezil de eder dibe çeker…
     Deniz kirliyse eğer kıyı olarak ifade edilen dil de kirli  olacaktır…” Diliniz uygarlığınız demektir…” Zenginlik para değil, denizin temiz olması, yani yüreğinin ve onun kıyıya vurması yani diline yansımasıdır…