İzmir’e 3 saat mesafede yer alan Gölyazı, kadın balıkçıları, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki bu eski Rum köyü, hem tarih hem doğa tutkunlarının uğrak noktası haline geldi.
Göl üzerinde kurulu tarihi köy
Uluabat Gölü’nün doğu ucundaki yarımada üzerine kurulu olan Gölyazı’nın geçmişi M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Apollonia antik kentinin kalıntılarını barındıran köy, göl yükseldiğinde ada görünümüne bürünüyor.
Kadınlar da balıkçı
Gölyazı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, balıkçılıkla uğraşan kadınlar. Köydeki balıkçıların yüzde 30’unu kadınlar oluşturuyor. Tekneleriyle göle açılan kadınlar, avladıkları balıkları günlük mezatta satışa sunuyor.
Leylek dostu köy
2004’ten bu yana “Leylek Dostu Köyler Projesi” içinde yer alan Gölyazı’da, elektrik direklerine zarar vermemesi için leylekler için özel platformlar bulunuyor. Leylekler köy halkının ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor.
Efsanelerle anılan çınar ağacı
Gölyazı’da gezilecek yerlerin başında 750 yıllık Ağlayan Çınar geliyor. Gövdesinden süzülen suyla dikkat çeken anıt ağaç, halk arasında hüzünlü bir aşk hikâyesine konu olmuş. Efsaneye göre, bu su Rum kızı Eleni’nin gözyaşları.
Restorasyonla yeniden hayat bulan kilise
Köydeki Aziz Panteleimon Kilisesi ise 19. yüzyılda inşa edilip uzun süre atıl kaldıktan sonra restore edilerek Gölyazı Kültürevi olarak yeniden kullanılmaya başlandı. Kilise, mimarisi ve tarihiyle dikkat çekiyor.
Gün batımı noktası: Zambak Tepe
Gölyazı’nın Zambak Tepe bölgesi, eşsiz gün batımı manzarasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Eski Rum geleneğine göre zambaklarla süslenen mezarların bulunduğu bu tepe, şimdi fotoğraf tutkunlarının favori noktalarından biri.
Yorumlar
Kalan Karakter: