Sayıştay’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılına ilişkin denetim raporu, kurumun mali yönetiminde ve bağlı şirketlerinde süregelen yapısal sorunları bir kez daha ortaya koydu. Toplam 102 ayrı bulguya yer verilen raporda; bütçe dengesizlikleri, çevre temizlik vergisi tahsilatlarındaki eksiklikler, Basmane Çukuru’nun 27 yıldır atıl durumda kalması, Basın Lokali’nin bedelsiz kullanımı, zarar eden belediye şirketleri, ihale usulsüzlükleri ve hukuka aykırı kentsel dönüşüm devirleri öne çıkan başlıklar oldu. Sayıştay, birçok konuda belediyeyi kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı, mevzuata aykırı uygulamalar ve sorumlular hakkında işlem yapılmaması gerekçeleriyle uyardı. Raporda, özellikle bazı projelerdeki gecikmelerin ve şirket zararlarının artık “sistematik hale geldiği” yer aldı.
Basmane Çukuru için ‘27 yıldır atıl’ vurgusu
Sayıştay’ın 2024 raporunda, Basmane Çukuru olarak bilinen alanla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir kez daha uyarı yapılması dikkati çekti. Söz konusu raporda, şehir merkezindeki 20 bin 866 metrekarelik taşınmazın 1997 yılından bu yana atıl durumda kaldığı belirtildi.
Alan Büyükşehir Belediyesi ile özel şirketlerin ortaklığıyla yapılacak “Ege Dünya Ticaret Merkezi” projesi için 1997’de imzalanan sözleşme kapsamında inşaata açılmış ancak 1999’da mahkeme kararıyla inşaat durdurulmuş, sonraki yıllarda da imar planları defalarca iptal edilmişti. Projeyi üstlenen şirketin ortaklarına TMSF tarafından el konulması, süreci daha da karmaşık hale getirdiği; TMSF’nin alanı birkaç kez satışa çıkardığı ancak alıcı çıkmadığı veya ruhsat alınamadığı için ihaleler iptal edilmişyi. 2016’daki son ihalenin de 2018’de iptal edilmesiyle taşınmaz eski sahiplerine iade edilmişti. Büyükşehir Belediyesi, taşınmazın mülkiyetini yeniden kazanmak için tapu iptal ve tescil davası açmış, hukuki süreci sürdürdüğünü belirtti.
Söz konusu alanla ilgili Sayıştay ise, bu süreçte kamuya ait, yüksek ekonomik değere sahip taşınmazın 27 yıldır atıl kalmasının hem güvenlik riski oluşturduğunu hem de kamu kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmadığını vurgulayarak, alanın mevcut imar planlarına uygun biçimde değerlendirilmesi ve hukuki sürecin hızla sonuçlandırılması gerektiğini ifade etti.
Basın Lokali için ‘Tahsil edilmeli’ uyarısı
Sayıştay’ın 2024 raporunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir binanın İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından 2001 yılından itibaren bedelsiz olarak kullanıldığı konusu bir kez daha gündeme geldi. Rapora göre, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda deniz dolgusu üzerinde inşa edilen bina, belediye mülkiyetine resmen geçirilememesine rağmen Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılıp 17 Ekim 2001’de Gazeteciler Cemiyeti’ne tahsis edildi. Ancak bu tahsis için hiçbir kira ya da ecrimisil bedeli alınmadı.
Sayıştay, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda dernek veya vakıflara taşınmazların ücretsiz kullandırılmasına dair bir yetki bulunmadığını hatırlatarak bu uygulamayı mevzuata aykırı buldu. Önceki yıllarda da aynı eleştiriyi yönelten Sayıştay, 2023’te konuya ilişkin bir “ortak hizmet protokolü” hazırlandığını, ancak bunun hala meclis komisyonlarında görüşülmekte olduğunu belirtti.
Büyükşehir Belediyesi, sürecin sonunda Gazeteciler Cemiyeti’nin binayı 15 Mart 2025’te tahliye ettiğini ve 20 Mart 2025’te yapının yıkıldığını bildirdi. Ancak, yaklaşık 24 yıl süren kullanım dönemi boyunca herhangi bir bedel tahsil edilmediği ve Sayıştay’ın önceki raporlarında belirtilen eksikliklerin yerine getirilmediği kaydedildi. Sayıştay, taşınmazın geçmiş yıllara ait kullanım bedellerinin hesaplanarak tahsil edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Belediye şirketleri sürekli zarar ediyor”
Sayıştay’ın 2024 raporunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin zarar eden iştirakleri nedeniyle 2017-2024 arasında toplam 9 milyar 755 milyon 995 bin 372 TL sermaye artırımı yaptığı tespit edildi. Raporda, belediye şirketleri —ulaşım, altyapı ve kültürel hizmetler gibi sosyal alanlarda olduğu kadar— fuar, park, restoran ve tesis işletmeciliği gibi ticari alanlarda da sürekli zarar ettiği yer aldı. Bazı şirketlerin personel giderlerini bile karşılayamadığı vurgulandı.
Sayıştay, bu zararların sürekli sermaye artırımıyla kapatılmasının mali disiplini zayıflattığını ve belediye bütçesi için sürdürülemez bir yük oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, yıllardır süren bu soruna rağmen belediye tarafından etkin bir değerlendirme ya da önlem alınmadığı ifade edildi. Belediye ise savunmasında, şirketlerin kamu hizmetlerini piyasa koşullarına göre daha uygun fiyatla sunabilmesi için zaman zaman maliyetin altında çalıştığını, bu nedenle zararların sermaye artırımıyla finanse edildiğini belirtti. Ancak Sayıştay, özellikle kâr edilmesi beklenen ticari faaliyetlerde bu durumun kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, belediyenin mali kaynaklarını verimli kullanması ve önleyici tedbirler alması gerektiğini bildirdi.
Eski başkan Kocaoğlu için ‘idari ve adli süreç’ çağrısı
Sayıştay’ın 2024 yılı denetim raporunda, Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetimi Tesisi ihalesi ve sonrasında yapılan işlemlerle ilgili ciddi usulsüzlükler olduğu ifade edildi. Rapora göre, 2013’te Ödemiş Belediyesi ile bir firma arasında imzalanan imtiyaz sözleşmesine İzmir Büyükşehir Belediyesi, 6360 sayılı yasa sonrasında 2016’da taraf oldu. Ancak, 2019 yılında dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun imzasıyla imtiyaz sözleşmesi, gerekli yasal izin ve onaylar alınmadan genişletildi. Ek protokol ile Kiraz, Beydağ, Tire ve Bayındır ilçelerinden toplanacak atıklar da tesise dahil edilerek firmaya mali avantaj sağlandı. Sayıştay, bu işlemin kamu yararına aykırı, belediye için ağır mali yük doğuran ve hukuken geçersiz olduğunu belirtti. Sözleşme değişikliğinde Danıştay ve İçişleri Bakanlığı onayının alınmaması da önemli bir usulsüzlük olarak kayda geçti.
Ayrıca tesisin yapımı sürecinde gereksiz süre uzatımları verildiği, imtiyaz sahibi şirkete haksız süre ve mali avantaj tanındığı, Büyükşehir Belediyesi’nin ise gelir elde edemediği gibi yüksek maliyetlere katlandığı vurgulandı. Şirketin talepleri karşılanmayınca konu tahkime taşındı, ancak tahkim heyeti şirketin taleplerinin büyük kısmını reddetti. Sayıştay, 2019’daki ek protokolde imzası bulunan Aziz Kocaoğlu hakkında idari ve adli süreç başlatılması gerektiğini belirtti. Buna karşın belediye yönetimi yalnızca bazı bürokratlar hakkında disiplin soruşturması yürüttü; Kocaoğlu hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Sayıştay, sürecin tamamlanmaması ve kamu zararının önlenmemesi nedeniyle belediyeyi yeniden uyardı.
Buca Metrosu bir kez daha raporda
Sayıştay’ın 2024 yılı denetim raporunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Üçyol–Buca Metro ihalesi de ele alındı. Raporda, ihale sürecinin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) kurallarına uygun yürütülmediği, aşırı düşük teklif sorgulamasının hatalı yapıldığı ve istekliler arasında eşit muamelenin sağlanmadığı ifade edildi.
Mali açıdan en avantajlı teklifin sahibi olan firma, aşırı düşük teklif sunduğu gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı ancak Sayıştay, belediyenin bu kararı gerekli teknik ve mali analizleri tamamlamadan verdiğini, ayrıca EBRD’nin Satınalma Politikaları ve Rehberleri’nde öngörülen bildirim ve açıklama süreçlerini uygulamadığını bir kez daha rapora yansıdı. Firma tarafından açılan dava sonucunda mahkemenin, belediyenin kararını iptal ettiği buna rağmen belediye, aynı firmayı ikinci kez benzer gerekçelerle reddettiği yer aldı.
Raporda, ikinci en düşük teklifin de aşırı düşük olup olmadığının değerlendirilmemesi nedeniyle ihalenin eşitlik ve şeffaflık ilkelerini ihlal ettiğinin altı çizildi. Bu durumun, ihalenin maliyetinin gereksiz biçimde artmasına ve kamu kaynaklarının verimsiz kullanılmasına yol açtığı vurgulandı.
Sayıştay, sürecin 2022’den bu yana aynı şekilde devam ettiğini, belediyenin uyarılara rağmen gerekli düzeltici önlemleri almadığını belirtti. Denetim raporunda, ihale sürecindeki eksiklikler nedeniyle sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında idari işlem yapılması gerektiği sonucu yer aldı.
Kooperatiflere ihalesiz devir…
Sayıştay raporunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZBETON A.Ş. üzerinden bazı kentsel dönüşüm projelerinin usulsüz biçimde kooperatiflere devredildiği ve bu durumun belediye açısından zarara yol açtığı ifade edildi. Rapora göre, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu yalnızca kamu kurumlarıyla protokol yapılmasına izin vermesine rağmen, İZBETON A.Ş. kentsel dönüşüm işlerini ihalesiz biçimde kooperatiflere devretti. Bu devirlerin belediyeden yazılı izin alınmadan gerçekleştirildiği ve kooperatiflerin müteahhitlik yetki belgelerine sahip olmadıkları tespit edildiği belirtildi. Denetimde, Örnekköy 3. ve 4. etap kentsel dönüşüm projelerinde işlerin büyük ölçüde geciktiği, 2024 ortasında tamamlanması gerekirken fiziki ilerlemenin yüzde 19 ve yüzde 32 seviyelerinde kaldığı belirlendi. Raporda, belediye yönetimiyle İZBETON yönetiminde bulunan üst düzey yöneticilerin süreci bildikleri halde gerekli denetim ve kontrol yetkisini kullanmadıklarının altı çizildi.
Sayıştay, projelerin hukuka aykırı biçimde devredilmesi, inşaatların süresinde bitirilememesi ve hak sahiplerine kira yardımı ödemeleri gibi nedenlerle belediyenin uğrayabileceği zararlardan sorumlu kişiler hakkında hukuki sürecin başlatılması gerektiğini vurguladı.


Yorumlar
Kalan Karakter: