Pervin Özdemir’den Dr. Oğuz Alpözen’e seramikle vefa
Ünlü seramik sanatçısı Pervin Özdemir, sualtı arkeolojisinin öncülerinden Dr. Oğuz Alpözen onuruna özel bir eser hazırladı. “Tarihin Tanığı” adlı kabartma seramik pano, 2 Ağustos 2025 tarihinde düzenlenen anlamlı bir törenle, Bodrum Türkkuyusu Mahallesi’ndeki Kuşlu Ev’in dış cephesine kalıcı olarak yerleştirildi.
Etkinlik, sanatın dönüştürücü gücü ile bilimin iz bırakan isimlerinden birine saygının buluştuğu güçlü bir kültür-sanat buluşması niteliği taşıdı.

Tarihin Tanığı: Boyutlarıyla ölümsüz bir anlatı
110 cm yüksekliğinde, 80 cm genişliğindeki seramik kabartma; Bodrum Kalesi, amfora, deniz figürleri ve Dr. Alpözen’in silüetinden oluşuyor. Eserde Alpözen’in omuzunda üç boyutlu olarak yükselen Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi dikkat çekerken, çivit mavisi denize bakan bir figür olarak betimlenmesi sanatçının sembolik anlatımını yansıtıyor.
Pano, pişmiş toprağın dayanıklılığı ile bilgiye, kültürel mirasa ve geçmişin bilgeliğine gönderme yapıyor.

Sanatın sesi, tarihin tanığı
Etkinlikte konuşan Pervin Özdemir, sözlerine Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in “Merhaba” selamıyla başlayarak sanat yolculuğundan ve bu eserin anlamından bahsetti. Özdemir, “Tarihin Tanığı sadece bir seramik pano değil; sanat ve bilimin kesiştiği noktada anlam bulan bir anlatıdır” dedi.
Amfora figürünün zaman kapsülü gibi geçmişi taşıdığına dikkat çeken Özdemir, “Bu eserim, geçmişimizin derinliklerini su yüzüne çıkaran bir bilim insanına saygı duruşu niteliğindedir” diyerek sözlerini sürdürdü. Dr. Alpözen’in bilgelik, emek ve kültürel mirasa bağlılığını sanatla yorumladığını vurgulayan sanatçı, “Alpözen’in yüzünü pişmiş toprağın ölümsüzlüğü ile birleştirdim” ifadelerini kullandı.
Alpözen: “Bugün noktayı koyuyorum”
Törenin en duygusal anı ise Dr. Oğuz Alpözen’in konuşmasıyla yaşandı. Alpözen, yaşamı boyunca taşıdığı “Hiç” ve “Mavi Sürgün” kavramları arasında gidip geldiğini ifade ederek, “Bugün noktayı koyuyorum. Artık Kuşlu Ev’in duvarında, ölümümden sonra da anılacağımı biliyorum” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” sözünü anımsatan Alpözen, “Atatürk’ün öngördüğü gibi çağdaşlaşıyoruz, Türkleşiyoruz, uygarlaşıyoruz” ifadeleriyle kültürel devamlılığa olan inancını dile getirdi. Neyzen Tevfik ve Cevat Şakir gibi Bodrum’un simge isimlerine atıfta bulunarak, onların evlerinin de “müze ev” olarak korunmasını diledi.

Katılımcılar kültürel belleğe tanıklık etti
Etkinliğe yaklaşık 80 kişi katıldı. Aralarında sanatçılar, öğrenciler, gazeteciler ve Alpözen’in dostlarının da yer aldığı törenin sunuculuğunu Kemal Kaşdaş üstlendi. Katılımcılara Türk kültürünün simgelerinden ayran ve rakı ikram edildi. Tören sonunda toplu hatıra fotoğrafı çekildi.
Pervin Özdemir ise konuşmasını sanatçı dostlarına seslenerek tamamladı:
“Sanat ışığınız hiç sönmesin. ‘Tarihin Tanığı’na merhaba.”