Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de, 21 Ocak’ta 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin, 20’si tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının üçüncü celsesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle verilen bir gün aranın ardından Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi.
Duruşma, esas hakkındaki mütalaaya karşı sanıkların savunmalarıyla sürüyor. Mahkeme Başkanı, celse arasında iddianamede olası kastla cezalandırılmaları talep edilen 13 sanık hakkında, 28 kişiyi kasten yaralamanın nitelikli halinden cezalandırılmaları istemli raporun geldiğini kaydetti. Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalar alınırken söz konusu suç isnadına ilişkin de sanıkların sırayla ek savunmaları alındı.
Tutuklu sanıklardan otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, üzerine atılı suçlamaları reddederek beraatini istedi. Sanık Özdemir’in avukatı da “Müvekkilimin bir sorumluluğu yoktur. Yetkilerinin büyük bölümü mali işlerle alakalıdır. Müvekkilim işçi-işveren sözleşmesine bağlı çalışmaktadır. Müvekkilime harcama yetkisi yönetim kurulunun onayı ile verilir, bankadan para çekme yetkisi dahi verilmemiştir. Operasyonel ve teknik sorumluluk yüklenmemiştir. Bu yüzden müvekkilimden yangına ilişkin bir tedbir alması beklenemez. Müvekkile sınırlı bir yetki verilmemiştir. Görev alanı mali işlerle sınırlı olan bir muhasebe müdürüdür” diyerek beraat talebinde bulundu.
SANIK AVUKATI: "BENİM MÜVEKKİLİM GERİZEKALI''
Sanık Özdemir'in bir diğer avukatı Serbülent Baykan da şunları kaydetti:
“Müvekkilim için beraat talebim ve tahliye talebim yoktur. Bu bir katliamdır. Bolu davasında kast, taksir vs. tartışılmaz. Bunlar bizim önümüze atılmış yemdir. 'Kasten adam öldürmedir' tartışmasız. Benim müvekkilim gerizekalı. Gerizekalının avukatlığını da hatır için yapıyorum. İsterse beni dava edebilir. Ama bazı şeyler eksik, neden? Bu vahim olay, bu kadar can kaybını yüreğimde hissediyorum. Suçlu kimse Allah belasını versin. Turizm Bakanı Ersoy’un dokunulmazlığı mı var? Bu adam ETS Tur üzerinden oteli pazarlayan birisi. Otelde emekçiler de öldü. Bunlar kendi çalışanlarına bile ihanet ettiler. Bu iş Soma’ya dönmeyecek. Soma’da hukuki olarak çok çalıştık ama olmadı. Mahkemenin Bakan hakkında suç duyurusunda bulunmasını istiyorum. Soruşturma izni zorla verildi. Bakanlık görevlileri 4-5 yıl alacakken benim müvekkilim bin yıl alacak. Benim müvekkilim 5 bin yıl alsın ki Kültür ve Turizm Bakanı da 500 yıl hapis cezası alsın."
"MÜTAALAYI ACELESİ VARMIŞ GİBİ HAZIRLAMIŞTIR"
Tutuklu sanık Gazelle Otel Müdürü Ahmet Demir, Grand Kartal Otel ile hiçbir ilgisinin olmadığını iddia etti ve şu savunmayı yaptı:
“Görevli olmadığım otelde meydana gelen yangın nedeniyle en baş sorumlulardan biri olarak gösterilmem hukuka ve adalete olan inancımı ciddi zedelemektedir. Gerçek adalet, gerçek sorumluların cezalandırılması ile yerini bulacaktır. Gerçek adalet, herkesin cezalandırılması ile olmaz. Sayın Savcı, acele ederek beni idamlık etmiş, ama delillere hiç bakmamış. Ben peşinen suçluysam o halde neden yargılanıyorum ki? Bunun hukuken izah edilmesi mümkün değildir. Benim şahsi maaş bordromda, SGK kayıtlarımda da Gazelle Otel üzerindendir. Grand Kartal Otel müdürüymüş gibi cezalandırılmam isteniyor. İddia makamı yeterli, gerekli, sorumlu olduğu iddiaları araştırmadan esas hakkındaki mütaalayı acelesi varmış gibi hazırlamıştır."
Sanık Demir'in avukatı da "Bizce müvekkilim toptancı yaklaşımın kurbanı olmuştur. Soyut suçlamalar yapılmıştır. Biz savaşta değiliz. Sanki bir elim kaza değilmiş de ortada bir suç örgütü varmış gibi herkesi eş şekilde suçluyor karşı taraf. Sanki biz hiçbir savunma yapmamışız gibi, öne sürdüğümüz deliller göz önüne alınmadan bir mütalaa hazırlanmıştır. Burası bir linç ve şov alanı değildir. Burası adalet alanıdır" savunmasını yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: