İzmir’de su krizi her geçen gün daha da derinleşiyor. Kente içme suyu sağlayan en önemli kaynaklardan biri olan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 0.17 seviyesine kadar düştü. Yeni yıla sayılı günler kala barajdaki aktif hacmin tükenme noktasına gelmesi, kentte ciddi bir su krizi endişesini beraberinde getirdi.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada İzmir’de yaşanan durumun bir “su krizi” değil, “su üretim krizi” olduğunu söyledi. Yaşar, “Zaten susuz kaldık. Şu anda Tahtalı’dan 50 bin metreküp su çekiliyor. İki ay önce bu rakam 200 bin metreküptü. Yeni yılda barajdaki aktif hacim tamamen bitmiş olacak” dedi.
Gördes Barajı’nda da durumun kritik olduğuna dikkat çeken Yaşar, “Gördes’ten ölü hacimden su çekiliyordu, artık orası da çamura batmış durumda. Barajlarda suyun bitmesi ve kuraklık kaçınılmaz ama bu tablo çok önceden yapılması gereken planlamaların yapılmamasının sonucu” ifadelerini kullandı.
Su yönetiminde bilimsel yaklaşım eksikliğine vurgu yapan Prof. Dr. Yaşar, İZSU’nun yönetim kadrosunda hidrojeolog bulunmamasını eleştirdi. Yaşar, “İZSU’da su bilimci yok. Olsaydı bu noktaya gelinmezdi. Planlı su kesintileri geçen yıldan başlardı. Genel müdür inşaatçı, yönetim kurulu inşaatçılarla dolu. Tek çıkış yolu bilim. İZSU’da bugüne kadar bir su bilimci olmadı, sorun da burada” diye konuştu.
Çözüm önerilerini de sıralayan Yaşar, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkan suyun tarımda kullanılması gerektiğini belirterek rezervlerin korunmasının önemine dikkat çekti. Gördes Barajı’nın altındaki yapısal sorunların giderilmesi gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Aslında büyük bir baraj ama yüzde 10’un üzerine çıkamıyor” dedi.
Son olarak İzmir’in hidrojeolojik yapısının detaylı biçimde ortaya konması gerektiğini ifade eden Yaşar, “İzmir’in hidrojeoloji haritaları çıkarılmalı. Kentin ne kadar suyu var, nerede var, bunlar bilimsel olarak tespit edilmeli” çağrısında bulundu.
(İz Gazete)
Yorumlar
Kalan Karakter: