Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Üyesi ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi YİK Başkanı Mustafa Karabağlı, mesleki teknik eğitimin desteklenmesi ve üniversite-sanayi işbirliği için çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karabağlı, EBSO Meslek Komiteleri’nin her birinin 10 meslek lisesi öğrencisine burs vermesi teklifinde bulunurken sanayicinin üniversitelerle daha sıkı iş birliği için de yeni bir model önerdi.
EBSO Mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda konuyu gündeme getiren Karabağlı, “Bir burs kampanyası önerim var. Benim önerim değil bu. Disiplin Kurulu Başkanımız Sevgili Kenan Lider Ağabeyimizin önerisi. Kendisi kalıpçılık bölümü ile ilgili komite olarak 10 meslek lisesi öğrencisine bir yıllık burs vermek istediklerini söyledi. Bunu da Vakfımız üzerinden yapma önerisinde bulundu. Bunu kendi meslek grubum olarak niye yapmayayım diye düşündüm. Komite üyelerimiz de sıcak baktılar. Müsaade ederseniz bunu bir kampanyaya dönüştürmek istiyorum. EBSO’da 53 meslek komitesi var. Her meslek komitesi kendi mesleğiyle ilgili 10 meslek lisesi öğrencisine bir yıllık bursu versin. Böylece 530 öğrenciye mesleki eğitimlerinde burs ile destek olalım. Bu da hatırı sayılır bir rakam. Çok güzel bir kampanya olur diye düşünüyorum. Canı gönülden destekliyorum. Tüm arkadaşları kampanyaya katılmaya davet ediyorum” dedi.
PATRONLAR ÜNİVERSİTEYE ADIM ATSIN
Sanayicinin gündemlerinden birinin üniversite-sanayi iş birliği olduğunu vurgulayan Karabağlı, şöyle konuştu: “Bu konuda maalesef çok zayıfız. Ben de kendimi eleştiriyorum. Olması gereken seviyede iş birliği yapamadığımı görüyorum. Öyle tahmin ediyorum bazı sanayicilerimiz yıllardır üniversiteye adım bile atmıyorlar. Şimdi üniversiteye yıllarca gitmeyen patronun üniversite sanayi iş birliğine pek fazla kalben inanması beklenemez. O patronun ayağının alışması lazım. Rektörle, dekanla, bölüm başkanıyla, öğrenciyle teması olsa bu sıcaklık beraberinde proje birlikteliklerini getirir. Benim bu konuda önerim işletmeler, sanayiciler, oda üyesi şirketler için bir üniversite sicil kayıt sisteminin oluşturulmasıdır. Belirli kıstasları sağlayan tüm işletmelerin bölgesindeki üniversitelerden birisine kaydolması zorunlu olsun. Her üniversiteye de kaydolan işletme sayısı kadar o üniversitelere kaynak aktarılmalı, yani bir bütçeleri oluşmalı. Yılda bir defa da üniversitelerce, üniversite-sanayi iş birliği haftası düzenlenmeli. Bu hafta içerisinde çeşitli konferanslar, söyleşiler, iyi uygulama örnekleri, paneller, iş birliği proje yarışmaları ve benzeri gerçekleştirilebilir ve bir gala yemeği ile sona erebilir. Bu aktiviteler daha da artırılabilir tabi ki. Böylece sanayicilerimiz ile rektör, bölüm başkanları, kürsü başkanları, hocalarımız ve öğrenciler daha yakın ilişki kurabilecekler ve bir samimiyet oluşacaktır. Bu da doğal olarak işbirliğini artıracaktır. Söz konusu sanayi üniversite sicil kayıt sistemi de Sanayi Odalarınca kurulabilir ve takip edilebilir. Buradan konuya yönelik olarak ilgili kamu kurum ve kuruluş yetkililerine çağrıda bulunmak istiyorum: En acil şekilde SANAYİ ÜNİVERSİTE SİCİL KAYIT SİSTEMİ KURULSUN ve zorunlu olsun.”
Enflasyon muhasebesine de vurgu yapan Karabağlı, Enflasyon muhasebesinin ara dönemlerde uygulanmayacağını ama yıl sonu geldiğinde uygulanmak zorunda kalınacağını ve bundan dolayı çıkabilecek ek vergi yükünden sakınmak için sanayicilere sermaye artırmaları ve gayrimenkulleri envanterden gerekirse çıkarma ve stokları azaltma önerisinde bulundu. Karabağlı, yoksa ciddi bir kurumlar vergisi ödenmesi durumunun ortaya çıkabileceğinin altını çizdi.