Ege Bölgesi’nde çevre sağlığı ve canlı yaşamının korunmasına yönelik çalışmalar yürüten Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), bölgede katı atık yönetimine ilişkin son dönemde yaşanan gelişmelere dair yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, atık yönetimi süreçlerinin çevre ve halk sağlığı açısından dikkatle ele alınması gerektiği vurgulandı.
EGEÇEP, atık yönetiminde temel yaklaşımın atık hiyerarşisine uygun hareket edilmesi ve atıkların kaynağına en yakın, yeterli kapasite ve teknik altyapıya sahip tesislerde yönetilmesi olduğunu belirtti.
Son dönemde İzmir’de oluşan kentsel atıkların Manisa’ya taşındığına dikkat çeken platform, bu durumun bölgesel kapasite ve çevresel etkiler açısından soru işaretleri doğurduğunu ifade etti. Açıklamada, “İzmir’de kentin atıklarını yönetebilecek kapasitede tesisler bulunmasına rağmen atıkların başka bir ile taşınması, yerinde yönetim ilkesinin önemini bir kez daha gündeme getirmiştir” değerlendirmesine yer verildi.
Karbon salımı ve çevresel baskı uyarısı
EGEÇEP, atıkların şehirler arası taşınmasının taşıma sürecinde oluşan karbon salımı, bölgesel kapasite üzerindeki baskı ve çevresel riskler nedeniyle dikkatle planlanması gereken bir uygulama olduğunun altını çizdi. Özellikle Manisa gibi tarım alanları ve su kaynakları açısından hassas bölgelerde, atık yönetiminin mevcut kapasite ve teknik yeterlilikler doğrultusunda yürütülmesinin büyük önem taşıdığı belirtildi.
“Önleyici ve bilim temelli bir yaklaşım şart”
Açıklamada, kapasitelere uygun hareket edilmemesi durumunda uzun vadede çevre ve halk sağlığına yönelik ciddi sorunların ortaya çıkabileceğine dair bilimsel uyarıların bulunduğu hatırlatıldı. EGEÇEP, önleyici, bilim temelli ve kamu yararını gözeten bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Katı atık bertaraf süreçlerinin ulusal ve uluslararası çevre standartlarına uygun şekilde yürütülmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, karbon salımı ve kimyasal etkilerin hava, su ve toprak üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği ifade edildi.
DSÖ raporuna atıf
EGEÇEP kurucu üyesi Çevre Mühendisi Faruk İşgenç de açıklamada görüşlerine yer verilen isimler arasında oldu. İşgenç, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “Sağlığımızı Çöpe Atıyoruz: Katı Atıkların İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri” başlıklı raporuna atıfta bulunarak, raporda yetersiz veya yanlış yönetilen katı atıkların ciddi halk sağlığı riskleri oluşturduğunun vurgulandığını hatırlattı.
Açıklamanın sonunda, Ege Bölgesi’nde katı atık yönetimine ilişkin kararların atık hiyerarşisi, bölgesel kapasite ve çevresel hassasiyetler gözetilerek alınmasının hem çevrenin hem de toplum sağlığının korunması açısından hayati önem taşıdığı ifade edildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: