6 Şubat depreminin ardından Hatay'da TOKİ konutları yerine rezerv alanına dahil edilen konutları tercih eden depremzedelere "feragatname" imzalatıldığı bildiriliyor. Şimdi, rezerv yapı alanında konutu veya işyeri bulunan depremzedelere geçici olarak mülkiyet haklarından vazgeçmeleri halinde aylık yaklaşık 7.500 lira kira yardımı yapılacağı söyleniyor. Haber kanalına konuşan depremzedeler, bu miktarın kiraya çıkmaları için yetersiz olduğunu belirterek, olası mağduriyetler konusunda endişe taşıdıklarını ifade etti. Avukat Ecevit Alkan, "Bu uygulama insan haklarına aykırıdır. Mülkiyet hakkının kısıtlanması 10 yılı bulabilir," dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay'daki rezerv alan sorunu sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, rezerv yapı alanında konutu veya işyeri bulunan depremzedelere, tapularını geçici olarak Hazine'ye devretmeleri durumunda kira yardımı yapılacağını açıkladı. Ancak imzalanacak belgede, depremzedelerin hibe ve faizsiz kredi hakkından vazgeçmeyi kabul edecekleri belirtiliyor.
Hatay Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından depremzedelere imzalatılması istenen belgede özetle şu ifadeler yer alıyor: "6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş olup, kira yardımından faydalanmak istiyorum. Riskli yapıda malik/kiracı/sınırlı ayni hak sahibi olduğum konutumu/iş yerimi ... tarihinde tahliye ettiğimi beyan eder, aksi durumda ödenen tutarın faiziyle geri ödeyeceğime taahhüt ederim."
Kira yardımı alanlar faiz desteğinden, faiz desteği alanlar ise kira yardımından faydalanamayacak.
"Hiçbir hakkım kalmadı, çadırda yaşıyorum"
Haber kanalına konuşan bir depremzede, evinin başlangıçta az hasarlı olarak kayda geçtiğini ancak sonradan orta hasarlı olarak değerlendirildiğini belirtti. Afet Yasası gereği orta ve ağır hasarlı binalarda oturan kişilere verilen kira yardımını aldığını, ancak Temmuz ayından itibaren bu yardımın "hak sahipliği başvurusunda bulunmaması" nedeniyle kesildiğini aktardı. Yetkililere bu durumu sorduğunda "Sistemde bir hata olmuş. Hak sahipliği başvurusunda bulunmadığınız için kira yardımı kesildi," yanıtını aldığını söyledi. Evinin rezerv yapı alanına dahil olduğunu öğrendiğinde ise, "Belediye, evin rezerv yapı alanında olduğunu söylüyor. AFAD daha kesin bir şey demiyor," ifadesini kullandı.
Depremzede, "Evim az hasarlı olarak kaydedildiği için TOKİ kurasına katılamadım. Şu an hiçbir hakkım kalmadı. Depremin üzerinden iki yıl geçti, hala çadırda yaşıyoruz," dedi.
Avukat Alkan: "Bu kanun rant yasasına dönüştü"
Hatay'da depremzedelerin avukatlığını üstlenen Ecevit Alkan, rezerv alan sorununu temel olarak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'a bağlayarak, "Bu kanun yaşam hakkını korumak için ortaya çıktı, ancak şu anda rant yasasına dönüştü," dedi. "Bölgede her şey yok olmuşken bu kanunu uygulamak insanlık suçudur," şeklinde konuşan Alkan, şöyle devam etti: "6306 sayılı kanun, riskli alanları dönüştürmek ve insanların sağlıklı binalarda yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturuldu. Ancak deprem sonrası idare, bu süper yetkileri hâlâ kullanmak istiyor ki bu durum insan haklarına aykırıdır."
"Amacın vatandaşları konteyner alanına yönlendirmek"
Alkan, yurttaşların bu belgeleri imzalaması halinde uzun vadede büyük sorunlarla karşılaşacaklarını vurguladı. "Mülkiyet hakkının kısıtlanması 10 yılı bulabilir," diyen Alkan, "Rezerv yapı alanındaki sağlam yapıları yıktırarak vatandaşları konteyner alanlara yönlendirmek hedefleniyor. Bu süreç ne kadar sürecek bilinmiyor. Depremin üzerinden 18 ay geçti ve iki seçim yapıldı, ama inşaatlar hâlâ tamamlanmadı. Ekonomik kriz devam ederse, kişilerin mülkiyet haklarının kısıtlanması süreci uzayacak. Bu noktada vatandaşların dikkatli olması ve bir uzmana danışması önemli," diye ekledi.