ÖZEL HABER: SİNEM AKSEMA
Teknoloji yalnızca araç değil, artık sanatın yeni dili.
Dijital çağ, sanatın sınırlarını yeniden çiziyor. Tuvalin yerini ekranlar, fırçanın yerini kodlar alırken; yeni nesil sanatçılar yapay zekâ, sanal gerçeklik ( Virtural Reality : VR) ve artırılmış gerçeklik ( Augmented Reality : AR) gibi teknolojileri yaratıcı ifadelerinin merkezine taşıyor.
Bu dönüşüm yalnızca estetik bir değişim değil; sanatın üretim, paylaşım ve algılanma biçimini de kökten dönüştürüyor.
Dünyanın farklı köşelerinden sanatçılar bu dönüşümün öncülüğünü yapıyor:
Refik Anadol (Türkiye/ABD): Yapay zekâyı veriyle birleştirerek mekanları yaşayan organizmalar gibi dönüştürüyor. Los Angeles’taki “Machine Hallucinations” serisi, dijital bilincin estetik sınırlarını zorluyor.
Beeple (ABD): NFT sanatının simgesi haline gelen “Everydays: The First 5000 Days” eseriyle dijital sanatın ekonomik değerini yeniden tanımladı. Sanat tarihçileri, bu yeni akımları “post-dijital estetik” olarak tanımlıyor. Geleneksel sanatın duygusal derinliğini teknolojiyle harmanlayan bu yaklaşım, izleyiciyi pasif bir gözlemciden çıkarıp deneyimin aktif bir parçasına dönüştürüyor.
Dijital sanat galerileri, NFT( dijital işlerin internet üzerinden alım satım işleminin gerçekleştirilmesini sağlayan teknolojidir.) platformları ve metaverse, ( içinde yaşadığımız sosyal hayattan farklı bir evreni, ‘ gerçek ötesi ‘ bir dünyayı tanımlıyor. )sergileri, artık sanat dünyasının yeni sergi salonları haline geldi.
Yorumlar
Kalan Karakter: