Hekimler Birlik Oluyor
Yayınlanma :
13.02.2022 13:03
Güncelleme
: 13.02.2022 13:03
Tıp Fakültesine kayıt olurken 1992 yılında sırada başlayan dostluğumuz 30 yıldır hiç azalmadan devam eden Hekim Birliği Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Op.Dr. Sertaç Saruhan’a sendikalar ve amaçlarını sordum. En azından kendi köşemde sesini iletmekte zorlanan meslektaşlarım için bir yer olsun istedim. Dr.Saruhan’a göre son 15-20 yılda kamuda çalışan personelin ama özellikle de hekimlerin büyük oranda maddi, manevi ve özlük haklarının kayıpları söz konusudur. Hak kayıpları dışında sağlıkta şiddet, hekimlik mesleğinin değersizleştirilmesi ve saygınlığının azaltılması, malpraktis konusu, idarecilerin mobbingi, hekimin daha iyi bir hizmet sunmak için istediği organizasyonların oluşturulmaması, alt yapı ve malzeme desteğinin verilmemesi artık bu mesleğin yapılamaz hale gelmesine neden olmuş ve hekimleri tükenme noktasına getirmiştir. Tabii bu süreç yıllar içinde yavaş yavaş gelişmiş, belki bir iyileşme olur ümidiyle sıkıntılara tahammül edilmiştir. Ancak ne yazık ki herhangi bir iyileşme olmamış ve durum daha da kötüye gitmiştir. Bunun bilinçli bir tercih mi, yoksa yeni dünya düzeninin bir tezahürü olarak her şeyde olduğu gibi sağlığın da piyasalaşmasının bir yan sonucu mu, yoksa biraz daha ulusal ölçekte düşünülecek olursa siyasi iktidarın bundan rant elde etmek istemesi sonucu mu olduğu konusunda görüşler ileri sürülebilir. En nihayetinde gelinen noktada sağlık sistemimizin çökmesine sebep olacak toplumsal bir soruna doğru gidişat söz konusudur.
Toplumun iyi bir sağlık hizmeti alabilmesi için kendilerine bu hizmeti verecek hekimlerin düzgün bir çalışma ortamında hak ettiği ücreti alarak çalışması gerekmektedir. Hekimin olmadığı sadece duvarları, cihazları, hemşiresi ve memuru olan bir hastanede/sağlık kurumunun da sağlık hizmeti verilemeyeceği çok açıktır. Son yıllardaki sağlık sisteminde -özellikle de hekimler açısından- kötü gidişin faturası maalesef tüm topluma mal olmaktadır. Yakın zamanda önlem alınmazsa sağlık sisteminde çöküş olacağı öngörülebilmektedir. Tükenmiş ve adaletsizliğe uğramış mutsuz hekimler, erken yaşta emekli olarak, istifa ederek ve yurt dışına göçerek sistemden çıkmaktadırlar, azalan hekim sayısı nedeniyle vatandaşlarımız MHRS randevusu bulamamakta, tedavi ve ameliyatlarını yaptıramamakta, heyet, ruhsatlandırma ve diğer idari işlerini gerçekleştirememektedir.
Uzun süre eğitim alarak yoğun emeklerle çok ağır bedeller ödeyen bir hekimin yaptığı her müdahalenin milyonlarca lira tazminatla sonuçlanacağı gerçeği ile burun burunayken ve bunun dışında yazının başında da belirtilen büyük problemlerle yüz yüzeyken oldukça düşük ücretlerle kamu hastanelerinde görev yapması hayatın doğal akışına terstir. Bu yüzen bir hekimin ilk fırsatta sistemden çıkarak maddi ve manevi hakkını alabileceği mecralara yönelmesi doğaldır. Şu an ister farkında olunsun ister olunmasın bu sürecin içerisindeyiz. Bu konuda önlem alınmazsa gelecek günler hiç de parlak gözükmemektedir.
Siyasiler, belki de alttan gelen hekim sayısına güvenmekte ve bu sorunu bu şekilde çözebileceklerini düşünmektedirler. Son bir kaç yılda TUS ve YDUS başvurularının azaldığı, atama kuralarında çoğu kadronun doldurulamadığı, tıp fakültelerinin ilk sınıflarından itibaren tıp öğrencilerinin ve yeni mezun hekimlerin yabancı dil kurslarına yazıldığı ve ayrıca hekimlerin bile çocuklarına tıp fakültesi yazdırmadıkları bir döneme girmiş bulunmaktayız. Nitelik ve nicelik ise apayrı bir sorun.
Daha önce sağlık iş kolunda kurulmuş başat sendikalar maalesef hekimlerin maddi ve manevi haklarını korumamış, daha çok yardımcı sağlık personelleri (YSP) için çabalamışlardır. Maalesef biz hekimler de sendikal faaliyetlerden uzak durarak bu sonucun oluşmasına katkıda bulunduk. Bu öyle bir hataydı ki zaman içinde hekim maaşlarının YSP’nin altına düşmesine sebep olmuştur. Hayatın doğal akışına tamamen tezat olan bu durum hekimler arasında büyük bir hoşnutsuzluğa yol açmıştır. En son kırılma da sağlık bakanımız ve cumhurbaşkanımız tarafından söz verilip meclis komisyonundan geçirilen ve medyada bolca reklamı yapılan maaş iyileştirmemizin YSP’ni temsil eden sendikaların da etkisiyle geri çekilmesi ile olmuştur. Hekimler büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve artık örgütlü olarak hak arama mücadelesinden başka bir yol kalmadığının geç de olsa farkına varmışlardır.
Hekim Birliği Sendikası (HBS), öncelikle hekimlerin kaybedilmiş maddi ve manevi haklarının kazanılması, sağlıkta şiddetin önlenmesi, malpraktis yasasının düzenlenmesi, kamuda çalışan tüm uzman, pratisyen/aile ve diş hekimlerinin sorunlarını gündeme getirip çözüme katkıda bulunmak amacıyla 10 Aralık 2021 tarihinde İzmir Ödemiş merkezli olarak kurulmuştur. Gerekli bürokratik işlemlerin tamamlanması ve teknik alt yapının kurulması sonrasında Ocak ayı başında üye alımına başlamıştır. Sendika yaklaşık bir ay içinde çok hızlı örgütlenme sağlayarak 2500 üye sayısına ulaşmıştır.
Sendika, bu süreçte şiddete ve yöneticileri tarafından mobbinge uğrayan onlarca meslektaşımıza hukuki destek sağlanmış, “Hakkıyla Görev" ilkesini bakanlığa deklare ederek beş dakikada bir hasta bakmayı kabul etmediğimizi tüm kamuoyuna ve meslektaşlarımıza duyurmuştur. Hasta şikayet hattı olarak adlandırılan ve hukuki hiç bir temeli olmayan SABİM’in kaldırılması için Danıştay’a dava açılmış, ayrıca hekim dışı personele verilen ek zammın hekimlere de verilmesi için hukuki girişimleri başlatmış ve en nihayetinde 7 Şubat 2022 tarihinde “7 Şubat’ta 7 Talep “başlığı altında tüm Türkiye’de hekimlerin haklarını talep eden bir iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştir. Bunun dışında hekimin hakkını savunan tüm sendikalara ve odalara ilkesel ve eylemsel desteği beyan etmiştir
HBS olarak sağlık sisteminin ana unsuru olan maddi ve manevi açıdan hakkını almış hekimlerin kamu sağlık sisteminin tekrar toparlanmasını sağlayacağı ve bu sayede toplumun nitelikli, ücretsiz ve mutlu olacağı bir sağlık hizmeti alabileceği düşüncesindeyiz. Vatandaşlarımızdan hekimlerin hak arama mücadelesine salt maddi isteklerimiz açısından bakmamasını, durumun kendilerini de ilgilendiren oldukça ciddi bir sağlık sistemi sorunu olduğunun farkına varmasını ve haklı taleplerimize destek olmasını arzu etmekteyiz.
Evet sevgili dostlar, olağandan çok daha uzun yazıma tahammül edip sonuna kadar okuduysanız sizi bir hekim dostu olarak görüyorum. Artık hekimler söylenmiyor, çığlık atıyor. Bu çığlığa sen de yankı ol ki, sağlıkta hepimizin mağdur edildiği bu sistem değişmek zorunda kalsın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: