İzmir’in Bornova ilçesinde iki yıl önce şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Bölükbaş’ın ölümüyle ilgili dava Bayraklı Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk etapta intihar olarak kayıtlara geçen olay, yürütülen soruşturma sonucunda cinayet olarak değerlendirilmiş ve erkek arkadaşı Emre T. hakkında iddianame hazırlanmıştı.
Duruşma sırasında sanık yakınlarının mahkemeye “pembe yasinli” dua okuyarak müdahale etmesi dikkat çekerken, sanığın, Bölükbaş’ın ailesine “Kızınızı alın, almazsanız ölüsünü alırsınız” şeklinde mesaj attığı ortaya çıktı. DNA raporları ve tanık ifadeleri sanığın suçlu olduğunu gösterirken, savunma tarafı ise delilleri çürütmeye çalıştı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 27 Mart’a erteledi.
Instagram' dan dua okudu
Dava bugün İzmir Bayraklı Adliyesi 3.Ağır ceza mahkemesinde görüldü. Sanık yakını İnstagramdan video açıp, “Mahkemesi olan şu duayı okusun” adlı gönderisini okuduğu görüldü. Ayrıca duruşma öncesi ve duruşma esasında pembe yasinli dua okuyarak yargıya müdahale bulundu.
Sanık Emre T. “Gelin kızınızın alın, almazsanız ölüsünüz alırsınız” diye mesaj atmış
Duygu’nun annesi şu ifadelere yer verdi:
Emre ile duygu çok kavga ederdi. En son mesajında ise “Gelin kızınızı alın, almazsanız ölünüzü alırsınız” diye mesaj attı. “Ölümünden iki ay önce eve geldiğinde, yasaklı madde sattığını ve bu nedenle Duygu Bölükbaş’ın çok fazla para kaybettiğini öğrendik. Kapıya zarar vermiş, ayrıca bıçak da kullanmıştı. Kızım korktuğu için şikâyette bulunamadı. Halasına da bu durumu anlatmış. Sanık, oğluyla tehdit ediyordu. Bu olayın sonu maalesef onun ölümüyle sonuçlandı.”
“Şiddete şahit olmuştum”
Gizem doğan ise, “Şikayetim devam ediyor. Daha önce verdiğim ifadede şiddete şahit olduğumu söylemiştir” dedi.
“Soruşturmanın kapatılması gibi çaba vardı”
Mağdur ailenin avukatı, “Geçen sene ile bu celse arasında eksiklerimiz var. Heyet değişikliği sebebiyle geçen celsede beyanda bulunmuştum.
Ancak aile, ilk olarak bana geldiğinde sanık tarafından gönderilen mesajlar nedeniyle Duygu’nun yaşam dolu biri olduğunu ve intihar etmeyeceğini düşündüğünü, ayrıca olayın cinayet olabileceğinden şüphelendiğini söylemişti.
Başlangıçta doğrudan soruşturmanın kapatılması gibi bir çaba vardı. Ancak biz olaya dahil olduğumuzda, havlunun 70 kilogram ağırlığında birini taşıyamayacağını tespit ettik. Savcılığa taleplerimizi ilettik. DNA raporları dosyaya sunuldu "Duygu’nun tırnakları arasında sanığın DNA’sının bulunması, olayın boğuşma sonucu gerçekleştiğinin açık bir göstergesidir” diyen Mağdur ailenin avukatı, “Eğer sanık olay tarihinde muayene edilseydi, tırnaklardaki DNA’nın nasıl oraya geçtiği daha net anlaşılacaktı" dedi.
“Ben bıçakla kendime zarar verdim”
Sanık Emre T, “Ben katil değilim, kendileri algı operasyonu yapıyor. Türk milleti duysun. Haberlere de konu oldum. Onları vicdanlarına bırakıyorum. Böyle bir suç işlemedim. Bu benim ikinci evliliğimdi, Duygu’yu çok seviyordum. Aramızda kıskançlık vardı. Kardeşi, bizim kavga ettiğimize şahit olduğunu söyledi. Ben bıçakla kendime zarar verdim. Kadına şiddete karşıyım. Fotoğrafımızı kırıp evden çıktım. DNA’nın boğuşmaya işaret ettiğini söylüyorlar ama Emre’nin DNA’sı da bulundu. Ben ona suni teneffüs yaptım, bu yüzden dudaklarımda DNA izide olabilir” ifadelerine yer verdi.
“DNA çıkması normal”
Sanık avukatı, tanıkların dinlenmesini istiyorum. Siber suçlar telefon şifresini kıramadık dedi. Tutanakta şifre var. Gerekli şikayetimi yaptım” dedi. Ardından savcı, “Durma yap” derken sanık avukatı, “Sözüm size değil” dedi.
Emre’nin DNA’sının çıkması kadar normal bir şey yok. Sanık çarşafında başka bi erkeğin DNA’sı var. Büyük ihtimal güvenlik güçlerin. Emre suç işleseydi, kaçabilirdi. Kaçmadı” diye konuştu.
Dava ertelendi
Mahkeme heyeti sanığın tutukluğunun devam kararını verdi dava 27 Mart 11:50 tarihine ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: