ABD ile İran arasında son haftalarda görülen göreli sakinlik, jeopolitik tansiyonun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğu sorusunu gündeme getirdi. Demaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, bölgedeki gelişmelerin altın piyasasına etkilerini değerlendirdi.
Bölgesel tansiyon geçici olarak azaldı
Kitiş, İran'ın askeri kapasitesinin geri çekilip çekilmediğinin net olmadığını, ABD'nin ise Pentagon üzerinden kalıcı caydırıcılık sinyalleri verdiğini söyledi. ABD Başkanı Trump'ın tutarsız açıklamalarının ise soru işaretleri yarattığını belirtti. Bölgesel tansiyonun geçici olarak düştüğünü ancak jeopolitik riskin azalmadığını vurgulayan Kitiş, ons altının düşüş trendine girmediğini, aksine yeni bir yükselişin temelinde beklediğini ifade etti.
Türkiye’nin diplomasi rolü kritik
Orta Doğu’daki çatışmaların kontrolsüz bir savaşa dönüşmesini engelleyen önemli aktörlerden birinin Türkiye olduğunu belirten Kitiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölge ve küresel güçlerle yürüttüğü diplomasi trafiğinin Türkiye’yi karar verici güç haline getirdiğini söyledi. Gazze, Ukrayna, NATO ve enerji konularındaki diplomatik adımların sadece bölge ülkeleri değil Batılı merkezlerce de dikkatle izlendiğini kaydetti.
Altın fiyatlarında yükseliş sinyali
Kitiş, merkez bankalarının altın alımlarının son 50 yılın en yüksek seviyesine çıktığını hatırlattı. Bu durumun altının yatırım ve milli güvenlik rezervi olarak önemini artırdığını belirtti. Gerçek riskin henüz fiyatlanmadığını, askeri gerilim ve enerji kırılganlıklarının sürdüğünü ifade etti. Altının kısa vadede 3.200-3.400 dolar bandında hareket edeceğini, ardından yeniden yukarı yönlü hareketin başlayabileceğini öngördü.
Stratejik altın sahipliği öne çıkıyor
Türkiye’de altına ilginin arttığını ve yastık altı altının yeniden önem kazandığını söyleyen Kitiş, bölgesel dengeler netleşmeden önce pozisyon alanların avantaj sağlayacağını belirtti. Altının yalnızca fiyat hareketlerinin değil, erişilebilirlik ve fiziksel kontrolünün de önemli hale geldiğine dikkat çekti.