İzmir’in altındaki hazine: İnciraltı dünya markası olma yolunda
İzmir’in İnciraltı bölgesi, tamamlanmak üzere olan imar planı değişikliğiyle dünyanın önde gelen termal sağlık turizmi merkezlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Bölgedeki yüksek jeotermal potansiyel ve tarihsel miras, İnciraltı’nı uluslararası arenada söz sahibi yapabilir.
Jeotermal enerjiyle sağlık turizminde sıçrama
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, İnciraltı’nın 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planında sona gelindiğini belirterek, “Bölge İzmir’in sağlık turizmindeki kaderini değiştirebilir” dedi.
Balçova ve Narlıdere’nin Türkiye’nin ilk kapsamlı jeotermal konut ısıtma uygulamalarına ev sahipliği yaptığını hatırlatan Kındap, İnciraltı’nın bu deneyimi sağlık turizmine taşıma kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
3200 yıllık termal tarih
Kındap, Balçova’daki Agamemnon Kaplıcaları’nın 3200 yıllık geçmişine dikkat çekerek, “İzmir’in sağlık turizminde tarihsel birikimi oldukça güçlü. Bu değer, doğru planlama ve yatırımlarla dünya çapında bir avantaja dönüştürülebilir” dedi.
“İzmir’in şansını değiştirecek bir fırsat”
İnciraltı’nın şehir merkezine bu kadar yakın olmasına rağmen yüksek jeotermal kapasiteye sahip nadir bölgelerden biri olduğunu vurgulayan Kındap şunları söyledi:
“Termal sağlık turizmine odaklı, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, balneoterapi ve kür tedavisi tesisleri kurulmalı. Bu yapılırsa İzmir milyarlarca dolarlık döviz kazancı elde edebilir.”
Türkiye potansiyelini kullanamıyor
Türkiye’nin yüksek jeotermal kapasitesine rağmen sadece 70 bin termal yatak kapasitesine sahip olduğunu belirten Kındap, Almanya’nın 750 bin yatakla yılda 10 milyondan fazla termal turist ağırladığına dikkat çekti.
“2024’te Türkiye 62,2 milyon turistten 61,1 milyar dolar gelir elde etti. Ancak kişi başı gelir sadece 1000 dolar. Termal sağlık turizmiyle bu rakamı 2 katına çıkarabiliriz. Şu anda adeta varlık içinde yokluk çekiyoruz” dedi.
Jeotermal, sadece enerji değil kalkınma aracı
İzmir’de şu anda 42 bin konut jeotermal enerjiyle ısınıyor, ancak bu sayı 200 bine çıkabilecek potansiyelde. Kındap, jeotermalin yalnızca enerji değil aynı zamanda entegre kalkınma aracı olarak ele alınması gerektiğini vurguladı:
“İzmir gibi bu alanı bilen bir kent, bu potansiyeli daha aktif kullanmalı. Yerli, temiz ve sürdürülebilir bir kaynak olan jeotermal, kentimizin ayağının altında kullanılmayı bekliyor.”