SGK İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, çalışma hayatını düzenleyen Kanunlarımız ve
istihdam teşvikleri aracılığıyla kadınların iş hayatına katılımının desteklenerek
kolaylaştırıldığına böylelikle kayıtlı istihdam içerisinde kadınların işgücüne katılma oranının
artırıldığına vurgu yaparak, kadınların iş hayatında aktif rol oynamalarının gerek toplumsal
refah gerekse iş hayatındaki cinsiyet eşitliği ve fırsat eşitliğinin sağlanması açısından önem
arz ettiğini belirtti. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde işgücüne katılma oranının
erkeklerde %70,7 iken kadınlarda %35,5 olduğunu söyleyen Kurt, İzmir’de aktif çalışan kadın
sigortalı sayısının 542.658 kişi ile toplam sigortalı sayısının %37’sine tekabül ettiğini ifade etti.
Yavuz Kurt açıklamasında, kadınların istihdamının ve iş yaşamına katılımlarının
artırılmasına yönelik bazı uygulamaların detaylarına da yer verdi.
DOĞUM İZNİ KULLANILMASINDA SAĞLANAN İYİLEŞTİRME
İl Müdürü Kurt; 13.02.2011 tarihinden itibaren kadın sigortalının erken doğum
yapması halinde kullanamadığı doğum öncesi izinlerinin doğum sonrası iznine eklenmesinin
sağlandığını, ayrıca yine bir yenilik olarak üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen
eşlerden birine de sekiz haftalık analık izni kullanma hakkı tanındığını,
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk
saat süt izni verildiğini, Doğum sonrası analık izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı amacıyla, kadın işçiye veya üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri
hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise
yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkı tanındığını,
çocuğun engelli doğması hâlinde de bu sürenin üç yüz altmış gün olarak uygulandığını,
belirtti.
DOĞUM BORÇLANMASI
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında sigortalı olan kadınlara, üç defaya
mahsus olmak üzere her bir doğum tarihinden sonraki iki yıllık süre için borçlanma hakkı
verildiğini belirten İl Müdürü Kurt, “Bu haktan faydalanabilmek için iki şart bulunmaktadır.
Birincisi doğum yapan kadının söz konusu iki yıllık sürede uzun vadeli sigorta kolları
açısından sigortalı sayılmaması, ikincisi ise çocuğun yaşamasıdır. Bu madde ile kadın
sigortalılara doğum sonrası çalışamadıkları süreleri borçlanmak suretiyle daha kolay emekli
olma hakkı sağlanmıştır.” dedi.
SÜREKLİ BAKIMA MUHTAÇ ÇOCUĞU OLAN KADINLARA SAĞLANAN AYRICALIK
Malul çocuğu bulunan kadın sigortalılar için ayrı bir düzenleme yapıldığını ifade eden
Yavuz Kurt, “Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın
sigortalılardan, başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu
bulunanların, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (01.10.2008) sonra geçen prim
ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu
süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir. Bu uygulama ile sürekli bakıma muhtaç çocuğu
olan kadın sigortalılara hem daha az prim ödeyerek hem de daha genç yaşta emekli olma
hakkı tanınmıştır. Örneğin, normal bir sigortalı bir tam yıl çalıştığında 360 gün prim ödeme
gün sayısı kazanmaktayken, bahse konu durumda olan kadın sigortalılarımız bir tam yıl için
ilave prim yükü de olmaksızın 450 prim ödeme gün sayısı kazanmaktadır. İlaveten her bir
ilave prim ödeme gün sayısı kadın sigortalının emekliliğine esas yaş haddinden de
indirilmektedir.” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: