İzmir Turizmi Krize Karşı Kalkanını Güçlendiriyor: Güvenlik, Hizmet Kalitesinin Vazgeçilmezi Oldu
Konak'ta yeni bir vizyon doğuyor
İzmir'in önemli turizm merkezlerinden Konak, tarihi ve turistik çekiciliğinin yanı sıra, afetlere karşı geliştirdiği yeni önlemlerle de dikkat çekiyor. Turizm hareketliliğinin en yoğun olduğu bu bölgede düzenlenen "Turizm Güvende Olsun" toplantısı, sektör için yeni bir vizyonun temelini attı. İklim değişikliği, plansız kentleşme ve yapılaşma yoğunluğu gibi risk faktörleri göz önüne alındığında, İzmir'in turizm merkezlerinde afet güvenliği artık öncelikli bir konu haline gelmiş durumda. Konak Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası'nın ortaklaşa yürüttüğü bu bilgilendirme toplantısında, kamu ve özel sektör temsilcileri el ele vererek, sadece mevzuata uymakla kalmayıp, felaketlere karşı şehir dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.
Afet güvenliği, işletme itibarını belirliyor
Toplantıda, turizm işletmeleri için yeni bir anlayışın doğduğu vurgulandı: Afet güvenliği artık sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda işletmenin itibarı ve misafir memnuniyetiyle doğrudan bağlantılı bir unsur olarak görülüyor. Yangın alarm sistemlerinden acil yönlendirme levhalarına kadar birçok güvenlik unsuru, lüks olmaktan çıkıp zorunluluk haline geldi. Bu kapsamda, otellerin ruhsat süreçlerinde de yeni denetim kriterleri gündeme geliyor.
Yerel yönetimlerin aktif rolü
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu'nun "Yasayı yazmıyoruz ama uyguluyoruz" sözleri, yerel yönetimlerin kent güvenliğinde üstlendiği aktif rolü açıkça ortaya koydu. Turizmde büyümeyi hedefleyen her işletme için artık yalnızca misafir sayısı değil, afetlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğu da önemli bir başarı kriteri olarak kabul ediliyor.
Sürdürülebilir ve dirençli turizm hedefleniyor
İzmir'in turizm kimliğini korumak amacıyla başlatılan bu seferberlik, sadece bugünü değil, geleceği de planlamayı amaçlıyor. Denetim birimleri, meslek odaları ve sektör temsilcileri ortak bir dil geliştirerek, sürdürülebilir ve dirençli bir turizm yapısı inşa etmek için iş birliği içinde çalışıyor. Afet güvenliğini "önleyici diplomasi" olarak ele alan bu yaklaşım, tüm Türkiye'ye örnek teşkil edebilecek bir modelin başlangıcı olabilir.