İzmir Barosu: Son 10 yılda 616 çocuk işçi hayatını kaybetti

İzmir Barosu açıklamasında, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2019 yılında yaptığı bir araştırmaya atıfta bulunarak Türkiye'de 720 bin çocuk işçi olduğuna dikkat çekti.

Ülkede, 4857 Sayılı İş Kanunu hükümlerinin ihlal edilerek birçok farklı sektörde ve biçimde yüz binlerce çocuğun çalıştırıldığı ifade edildi.

İş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocukların sayısı endişe verici

İzmir Barosu açıklamasında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin 2013-2022 yıllarını kapsayan Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na atıfta bulunularak, 2022 yılında 61 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği, son 10 yılda ise en az 616 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği vurgulandı. Bu çocukların 211'inin 14 yaş ve altı, 405'inin ise 15-17 yaş grubunda olduğu belirtildi.

Yoksulluk ve çalıştırılan çocuk sayısının artması endişe verici

İzmir Barosu, ILO'nun 6 Şubat'ta yaşanan Maraş merkezli depremlerde yaptığı tespitlere göre 658 bin çalışan yurttaşın geçim olanaklarını kaybettiği ve bu durumun yoksulluğu artırarak çalışmak zorunda bırakılan çocuk sayısını da artıracağına dikkat çekildi.

Çocuk işçiliği ve yoksulluk Türkiye'nin utancıdır

Açıklamanın devamında İzmir Barosu, sınırsız, koşulsuz ve denetimsiz rant elde eden bir kesim ile okullarda açlıktan bayılan çocuklar arasındaki uçuruma değindi. Bu durumun Türkiye'nin gerçeği olduğu kadar utancı olduğuna vurgu yapıldı. İzmir Barosu, çocukların zorla çalıştırılmadığı ve çalışmak zorunda bırakılmadığı bir dünya için çaba harcayacaklarını belirtti.

Acil eylem planlarına ihtiyaç duyuluyor

Baro, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde çocuk hakları ihlali niteliğinde olan ve çocukların sağlığı, eğitimi ve gelişimi için ciddi tehlikeler oluşturan çocuk işçiliğinin önlenmesi adına acil eylem planlarının oluşturulması ve uygulanması çağrısında bulunuldu.

Bu açıklama ile İzmir Barosu, çocuk işçiliği konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla önemli bir adım attı. Ülkede çocuk işçiliğiyle mücadele edilmesi, çocukların eğitim ve sağlık haklarının korunması için tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, çocukların geleceği tehlikeye atılmaya devam edecektir.