Cambaz Mehmet birkaç arkadaşı ile birlikte Şehremeni Teşkilatı’nı kurdu. Şehremeni Teşkilat’ nın kurularından olduğu gibi aynı zamanda Karakol Cemiyeti’nin bir numaralı Topkapı Karakolu Grubu üyelerindendi. Bu teşkilatta “Demir” takma adını kullandı. Mustafa Kemal Paşa’nın verdiği emir doğrultusunda İstanbul’da çalışmalarını devam etmiştir. 1921 yılında Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa, İstanbul grupları içerisinde istihbarat faaliyetleri ile ilgilenerek, yeni bir oluşum meydana getirmesi için eski Teşkilatı Mahsusa Reisi ve Müdafaa-i Milliye Teşkilatı mensuplarından Hüsamettin Bey’i görevlendirdi. Fevzi Paşa'nın emriyle harekete geçen Hüsamettin Bey, onunla görüşerek bu konuda onun kurduğu Şehremini Teşkilatı kadrosundan yararlanma yoluna gitti. Böylece kurulan yeni grup, daha geniş ve tanınmış olan Müdafaa‐i Milliye Teşkilatı'nın yalnız baş harflerini kullanarak Mim Mim Grubu adını aldı.
Vatanım için
Kendini gizleyerek İngiliz casuslarıyla çalışmış Sait Molla’nın evinden çalınan evrak, Anadolu’daki İngiliz ayak oyunlarının önünü kesmiştir. Bu sayede Anadolu’daki İngiliz ajanları deşifre oldu, saf dışı bırakılarak Hilafe Ordusu’nun hareket planını ele geçirilmesinde ve Ankara’ya gönderilmesinde Cambaz Mehmet’in parmağı vardır.
İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harington’un arabasını çalıp Mustafa Kemal Paşa’ya gönderilmesinde bizzat Cambaz Mehmet bey tertip etmiştir. Ünlü İstihbaratçı ve işkenceci İngiliz Subayı Yüzbaşı Bennett’in arabasının Maslak yolunda taranarak yaralamış ayrıca Bennett’in bu olaydan sonra İngiltere’ye dönmesinin arkasında Topkapılı Cambaz Mehmet olduğu söylenmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’ nın takdirini kazanmıştır. İstihbarat denince şu hadiseyi anlatmadan geçmeyelim... Esir kumandan Yunanlı General Trikopis anılarında der ki: 'Mustafa Kemal'in odasına girdiğim zaman beni ayakta dostane bir şekilde karşılandım. Rahat bir Fransızcayla şunları söyledi: “Unutmayın ki koca Napolyon da esir olmuştur. Siz görevinizi tam olarak ve sonuna kadar yaptınız. Biz de sizi takdir ediyor ve saygı ile karşılıyoruz. Siz burada bizim esirimiz esir misafirimizsiniz.' Bir an durdu ve çelik gibi gözlerini üzerimde gezdirerek sordu: “Küçük Asya Orduları Komutanlığı’na tayin edildiğinizi biliyor musunuz?” şaşırdım bir an duraladım. 'Hayır!' diye cevap verdim.'"
Erkân‐ı Harbiye‐i Umumiye Riyaseti tarafından 10 Mart 1922 tarihinde Takdirname ile taltif edildi. TBMM, 24 Haziran 1924 tarihli oturumunda “Hidemat‐ı Vataniye” tertibinden aylık 1500 Lira maaş bağlanmasını kararlaştırdı. Mustafa Kemal Paşam için üzerime düşen görevi yerine getirmeye çalıştım. Hizmetleri gerçekleştiren arkadaşlardır” diyerek, bu maaşı kabul etmedi ve Kızılay'a bağışladı, TBMM'nin 15 Şubat 1926 tarihli kararıyla beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. Ölümüne kadar her zaman siyasetin de içinde olmuştur. Ancak Mehmet Bey; “Ben bir şey yapmadım. 1 Haziran 1932 tarihinden dört gün önce oturduğu apartmanda çıkan yangında yaralandı, hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamadı. Cenazesi Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.