Ege Üniversitesi’nde geliştirilen proje, enginar sapı gibi tarım atıklarını değerlendirerek endüstriyel atık sulardaki ağır metalleri doğal yollarla arıtmayı başarıyor. Bu inovasyon, hem ekonomik hem de çevresel fayda sağlayarak yeni nesil arıtma teknolojilerine yön veriyor.
Enginar sapından doğal yollarla elde edilen pektin maddesi, özel işlemlerden geçirilerek hidrojel formuna dönüştürülüyor. Bu hidrojelin en büyük avantajı, kimyasal katkı içermeden, biyolojik olarak parçalanabilen bir yapıya sahip olması. Özellikle kurşun ve kadmiyum gibi çevreye zararlı ağır metallerin sudan ayrıştırılmasında oldukça yüksek performans gösteren bu malzeme, doğaya zarar vermeden suyu temizleyebiliyor.
Öğrenci odaklı yenilik: Bilim çevreden ilham aldı
Projenin temel taşı ise üniversite öğrencilerinin yaratıcılığı. BioChem adlı öğrenci ekibi, doğa dostu arıtma sistemleri geliştirerek hem çevreyi korumayı hem de maliyetleri düşürmeyi hedefliyor. Geleneksel yöntemlerin aksine, bu hidrojel sistemi kimyasal kullanımını sıfıra indirerek sürdürülebilir kalkınmaya doğrudan katkı sunuyor.
Yerli üretimle ekonomik değer hedefleniyor
Yerli kaynaklarla geliştirilen bu teknoloji, atık yönetiminde döngüsel ekonomi anlayışını da destekliyor. Proje sadece çevre korumasına değil, aynı zamanda tarım atıklarının geri kazanımıyla ekonomik bir döngü yaratmaya da kapı aralıyor. Özellikle enginar üretiminin yoğun olduğu bölgelerde yaygınlaştırılması hedeflenen sistem, bölgesel kalkınmaya da katkı sağlayacak.
Projenin bir sonraki adımı, özel sektör ve yerel yönetimlerle kurulacak iş birlikleriyle bu teknolojinin sahaya entegre edilmesi. Laboratuvar başarısını sahaya taşımayı hedefleyen ekip, Türkiye genelinde çevreci arıtma modelinin yaygınlaşmasını amaçlıyor. Bu gelişme, hem su kaynaklarının korunması hem de iklim değişikliğiyle mücadele açısından stratejik önem taşıyor.