Dorukhan Büyükışık Davasında Şok Gelişme: 8 Polis Hakkında Görevi Kötüye Kullanma Suçlaması

Dorukhan Büyükışık davasında yeni bir gelişme yaşandı. İntihar soruşturması olarak başlayan ve daha sonra cinayet soruşturmasına dönüşen dosyada, 8 Polis memuruna “görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla dava açıldığı öğrenildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yürüttüğü soruşturma sonucunda, Büyükışık'ın ölümüne ilişkin ihmalleri belirlenen polis memurlarının isimleri İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi ve savcılık, bu polisler hakkında iddianame hazırladı.

Olay, 13 Mayıs 2018 tarihinde İzmir’in Narlıdere ilçesinde meydana geldi. Dorukhan Büyükışık'ın cansız bedeni, evinin yakınındaki bir inşaat alanında bulundu. Başlangıçta intihar olarak değerlendirilen olay, emekli general olan babası Ethem Büyükışık’ın ısrarlı çabaları sonucunda cinayet soruşturmasına dönüştü. Baba, oğlunun intihar etmediğini, inşaat firması çalışanları tarafından öldürüldüğünü ve olayın üzerinin örtüldüğünü iddia etti.

Savcılığın hazırladığı iddianamede, olay sırasında ve sonrasında ihmali bulunan polislerin adları tek tek sıralandı. İddianame, olayın gerçekleştiği dönemde Şehit Ayhan Tanrıverdi Polis Merkezi’nde görevli olan 8 polis memurunun, olay yerindeki güvenlik kamera kayıtlarını izlemek ve muhafaza altına almak gibi temel görevlerini yerine getirmediğini ortaya koydu.

Polis memurlarının, ceset üzerindeki incelemeler sırasında gerekli biyolojik örnekleri almadığı, olay yeri inceleme işlemlerini yeterince yapmadığı ve sürecin adli mercilere eksik bilgi ile aktarıldığı iddia edildi. Ayrıca, olayın üstünü kapatmaya yönelik çabaların var olduğu da vurgulandı.

Savcılık, sanıklar hakkında TCK'nın 257/2 maddesi gereğince “üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesi” talebinde bulundu. Dava, 2024'ün son günlerinde mahkemece kabul edildi. Sanık polisler, olayla ilgili ihmal iddialarını reddederek, görevlerini yerine getirdiklerini savundu. Ancak, kamuoyunda büyük bir infial yaratan bu dava sürecinin ilerleyen aşamalarında, sanıkların nasıl savunmalar yapacağı merak konusu.

Bunun yanı sıra, olayın arka planında yatan siyasi bağlantılar ve ihmalin boyutları hakkında da soru işaretleri devam ediyor. Yargı sürecinin ilerlemesiyle birlikte, olayın üzerindeki karanlık noktaların aydınlatılması ve bu süreçteki sorumluların belirlenmesi bekleniyor. Dorukhan Büyükışık’ın ölümü, sadece bir bireyin yaşamını kaybetmesi değil, aynı zamanda adalet sisteminin güvenilirliği açısından önemli bir test niteliği taşıyor.