Dolgunun ömrü ağız hijyenine bağlı
Bayındır Beşiktaş Diş Kliniği Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Hale Akduman, kötü ağız bakımı, düzensiz kontroller ve şekerli–asitli gıdaların aşırı tüketiminin, dolgu yapılan dişlerin tekrar çürümesine neden olduğunu belirtti. Akduman, diş ipi kullanımının özellikle dolgunun temas ettiği bölgelerde büyük önem taşıdığını vurguladı.
Diş dolgusu estetik ve işlevi geri kazandırıyor
Hastaneden yapılan açıklamada, diş dolgularının; çürük, kırık, aşınma ve diş arası boşluk gibi nedenlerle oluşan doku kaybını onarmak için uygulandığı belirtildi. Bu tedavi ile dişin hem estetik görünümü hem de işlevi yeniden kazandırılıyor. Kompozit ve seramik dolgular ise doku kaybının büyüklüğüne göre tercih ediliyor.
İşlem detayları ve dikkat edilmesi gerekenler
Dt. Akduman, dolgu işleminin lokal anestezi ile başlatıldığını ve hastanın ağrı hissetmediğini ifade etti. Dişe özel bağlayıcı malzeme ile uygulanan dolgu, mavi ışıkla sertleştirilerek tamamlanıyor. Küçük dolgular yaklaşık 30–60 dakika sürebiliyor. Derin dolgular sonrası kısa süreli hassasiyetin normal olduğunu belirten Akduman, sinire yakın bölgelerde kanal tedavisinin gerekebileceğini söyledi.
Hamile ve emzirenler için güvenli dönemler
Hamile bireyler için en uygun dolgu döneminin ikinci trimester olduğunu belirten Akduman, emziren annelerin ise uygun anesteziyle dolgu yaptırabileceğini ve emzirmeye ara vermelerine gerek olmadığını ifade etti. Bu bilginin bilimsel çalışmalarla da desteklendiğini vurguladı.
Düzenli kontrol ve bakım şart
Altında çürük olmayan ve sızıntı yapmayan dolguların uzun yıllar sorunsuz şekilde ağızda kalabildiğini belirten Akduman, dolgu sonrası ağız bakımına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi. Her dolgunun garanti altında olmadığını dile getiren Akduman, düzenli diş hekimi kontrolü ve hijyenin, dolgunun ömrünü belirleyen temel unsurlar olduğunu sözlerine ekledi.