İzmir Körfezi'nde oksijen seviyelerinin düşmesiyle birlikte meydana gelen balık ölümleri sonrası kirliliğin giderilmesi için tartışmalar sürerken, Çeşme’de deniz kirliliğini büyük ölçüde temizleyen Deniz Patlıcanı (deniz hıyarı) olarak bilinen canlıların ihracat yoluyla denizlerden toplanması dikkat çekti.
Deniz Patlıcanı, Çin, Hong Kong, ABD ve Malezya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Uzmanlar, bu canlının avlanmasının Ege Denizi’nin temiz kalmasına engel olacağını belirtiyor. "Denizlerin akciğeri" olarak nitelendirilen deniz hıyarının avlanmaması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bölgenin 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla koruma altına alındığını, ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 11 Ağustos 2024 tarihli kararıyla avlanmasına izin verildiğini ifade ediyor.
Bakanlık, Karaburun’dan başlayarak güneydeki tüm deniz alanlarında deniz patlıcanı avlanmasına izin verdi. Ancak bu bölge, 14 Mart 2019 tarihinde "Özel Çevre Koruma Bölgesi" olarak ilan edilmişti.
Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, deniz patlıcanlarının avlanmasının denizlerin temiz kalmasını zorlaştıracağını belirterek, “Kaçak avcılar deniz tabanında canlı bırakmadı. Deniz patlıcanlarının yok edilmesi, kirliliğe neden olan bir denizde balık kalmaması anlamına geliyor. Kirli bir deniz, Çeşme turizmine büyük bir darbe vuracak” uyarısında bulundu.
Güler, deniz ürünlerinin fiyatlarının artacağını da belirterek, “Balıkçılarımız denizden eli boş dönecek” dedi. Türkiye’nin deniz patlıcanı ihracatından elde ettiği gelirin yalnızca 30 milyon dolar olduğunu vurgulayan Güler, “Ama denizlerimize verilen zarar milyar dolarla ölçülemez” diyerek Tarım ve Orman Bakanlığı’na kararın iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Çeşme Kent Konseyi, deniz patlıcanlarının korunmasının hayati bir gereklilik olduğunu belirterek, “Deniz patlıcanları, deniz ekosisteminin sağlığı açısından kritik bir rol oynuyor. Bir deniz patlıcanı yılda neredeyse 150 ton kumu filtreleyerek denizlerin temizlenmesine katkı sağlıyor” açıklamasını yaptı.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, 2020 yılında en çok deniz patlıcanı Çin’e ihraç edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izin verdiği alanlarda dalgıçlar tarafından toplanan deniz patlıcanları, özellikle Uzak Doğu mutfaklarında tercih ediliyor. Ildır Köyü Su Ürünleri Kooperatifi, Ege Üniversitesi'nden deniz patlıcanı ve deniz kestanesi gibi türlerin avcılığının deniz ekosistemine etkilerini değerlendirmesini istedi. Ege Üniversitesi, raporunda bu türlerin avlanmasının tamamen yasaklanması gerektiğini belirtti.
Deniz patlıcanlarının, günde 350 kg ağır metali temizlediği ve bu canlıların yalnızca Uzak Doğu’da tüketildiği vurgulandı. Greenpeace Türkiye Biyoçeşitlilik Sorumlusu Duygu Kural, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin deniz patlıcanlarının ihraç edilmesinin çevresel sorunlara yol açacağını ifade ederek, “Doğadan yana adımlar atmalıyız” dedi.
Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Başar Alipaça, deniz patlıcanlarının sadece gıda olarak değil, kozmetik ürünlerinde de kullanıldığını belirterek, kaçak avcılığın ekosistem üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Deniz patlıcanları, denizlerin temizlenmesinde kritik bir rol oynuyor ve avlanmalarının yasaklanması gerektiğini vurguladı.
Deniz patlıcanları, Holothuroidea sınıfına ait omurgasız hayvanlardır ve genellikle kıyılara yakın sığ sularda yaşarlar. Vücutları, uzamış bir şekilde olup, çeşitli renk ve boyutlarda bulunurlar. Tehlike anında çeşitli savunma stratejileri geliştirirler ve kendilerini yenileyebilme yetenekleri vardır.