2023 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarısızlığın ardından CHP içerisinde değişim isteyenlerden biri olarak kamuoyuna yansıyan Tezcan, net ifadelerle düşüncelerini ortaya koydu. Karacasu ilçe kongresinde Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün değişim mesajı verdiği konuşmasından sonra kürsüye gelen Tezcan, mikrofonu eline almak üzereyken dinleyiciler arasında oturmakta olan bir partili, "Değişim tavanda olacak tavanda. Taban sağlam" şeklinde ifadeler kullandı. Tezcan bu sözlere, "Değişim her yerde olacak" şeklinde yanıt verirken bu ifadeler salonda bulunanlardan büyük alkış aldı. Tezcan'ın konuşmasında, "Dün yaptığımız şeylerin aynısını yaparak aynısını söyleyerek, aynı yöntemleri uygulayarak yeni bir yol açamayız. Bunun için hiçbir şey olmamış gibi davranarak, ortada bir başarısızlık bir seçim yenilgisi varken başarmış gibi rol yaparak bu kader çizgisini değiştiremeyiz. Seçmen yerel seçimde bizim belediye başkanı adaylarımıza oy verirken Cumhurbaşkanlığı seçiminde ya da milletvekili seçiminde ya da başka bir seçimde farklı davranıyorsa o tabloyu oturup düşünmemiz lazım" ifadeleri dikkat çeken hususlar oldu.
Kongre ile ilgili dilek ve temennileri ile konuşmasına başlayan Tezcan, "Kongremiz hayırlı, uğurlu olsun. Kongremiz iktidarı getirsin. Kongremiz büyük bir umutla geleceğe ışık tutsun. Az önce ifade edildi. Karacasu ilçemizin son seçimlerde iyi bir sonuç aldı. İlçe başkanımıza, yönetimimize, kadın ve gençlik kollarımıza teşekkür ediyorum. Aydın'da iyi bir sonuç aldık. Hem milletvekili sayımızı arttırdık hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turda da oylarımızı arttırarak Sayın Genel Başkanımıza en güçlü desteği verdik. Kongre dönemleri bir geçmişin muhasebesidir, bir de geleceğe hazırlıktır. Şimdi bazı arkadaşlarımız görevlerine devam edecek. Yeni arkadaşlarımız yeni görevler alacak ve önümüzdeki sürece partimizi hazırlayacağız. Önümüzde yerel seçimler var. Karacasu'da bizim seçim kazandığımız başarılı dönemlerimiz oldu. Belediye başkanımız başarılı hizmetler verdi. Kazanmanın mutluluğunu ve kaybetmenin hüznünü yaşadık. Önümüzdeki dönemde kazanmanın mutluluğu ile yeni bir bayram yaşamaya hazırlanıyoruz. Büyükşehir Belediyemizin çalışmaları sadece Aydın'da değil Türkiye'de koltuklarımızı kabartıyor. Gururlanıyoruz. Mutlu oluyoruz. Yeni dönemde yeni belediyeleri de hizmet kervanına katacağız. Umutsuzluğa kapılmadan hep beraber yarına hazırlanacağız. Hiç şüphe duymuyorum ki 31 Mart 2024'te Aydın'da bir kere daha Cumhuriyet Halk Partisi rüzgarı esecek" dedi.
Ülkenin yaşadığı sıkıntılardan söz eden Tezcan, "Türkiye'nin genel tablosunu biliyoruz. Yerel seçimlere nasıl hazırlanacağımızı biliyoruz. Yerelde kadrolarımızı, Aydın'da, iyi adaylarla çalışan bir örgütle kampanyayı yürütüyoruz. Ama unutmayalım arkadaşlar her seçimin bittiği gün yeni bir seçim başlar. Yeni bir seçimin başlangıcından bahsederken sadece yerel seçimlerden bahsetmiyoruz. 31 Mart'ta yerel seçimler var. Oraya odaklanacağız kuşkusuz ama Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin kampanya dönemi başladı diyeceğiz. Bugünden başlayacağız. 29 Mayıs sabahından itibaren yeni bir genel seçime yeni bir Cumhurbaşkanlığı seçimine hazır hissedeceğiz kendimizi ona göre düşüneceğiz ona göre hazırlıklarımızı yapacağız, pozisyonumuzu alacağız. Niye? Çünkü Türkiye'nin bize ihtiyacı var. Türkiye ciddi bir kriz içerisinde. Ekonomik, toplumsal, kültürel, ahlaki bir çöküş toplumun her kesime nüfuz etmeye başladı. Hukukun üstünlüğü kalmamış, demokrasi kalmamış, işsizlik, yoksulluk... Bildiğiniz şeyleri tekrar etmeyeceğim ama çözümleri konuşmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bunları çözebilecek gücü ve kapasitesi olduğunu vurgulayan Tezcan, "Bunun için iş yapma biçimimizi gözden geçireceğiz. Çalışma biçimimizi gözden geçireceğiz. Türkiye'yi düze çıkarmanın yolu CHP'den geçiyor. CHP'nin bunu yapabilmesi için de dönüp kendimize bakacağız. Samimiyetle kendimize bakacağız. Dönüp kendimize bakmamız kendi pozisyonlarımızı koruma kaygısı ile olmayacak. Dönüp kendimize bakmamız yeni dönemde kendimize nasıl bir yer rezerve edebiliriz, ayarlayabiliriz düşüncesiyle olmayacak. Ya ne olacak? Toplumla en güçlü ilişkiyi nasıl sağlayabiliriz, buna bakacağız. Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili söylediklerimizin hiçbiri yanlış değildi. Yoksulu, emekliyi, çiftçiyi, tarımı anlattık. Söylenmesi gereken her şeyi söyledik. Evet yüzde 48 önemli bir başarı. Daha doğru bir ifadeyle önemli bir oy oranı. Göz ardı edilemez. Türkiye'de her iki kişiden biri değil 0.9'unun oyunu almışız. Tamam bunlar önemli. Bütün farklı görüşleri bir araya toplayabilmek ittifak oluşturmak önemli bir başarıydı ama yetmedi" dedi.
Konuşmasını sürdüren Tezcan, "Yetmesi için 48'i, 51 yapmamız lazım. Sen yapamadın öteki yapamadı demiyorum, beraber biz yapamadık arkadaşlar. Oturup bunu konuşacağız. Yapmış gibi davranamayız. Bunlar hiç olmamış gibi davranamayız. Yapamadık, niye yapamadığımızı konuşacağız. Değerli arkadaşlar siyaset güven ilişkisidir. Toplumla kurduğun güven ölçüsünde toplumdan oy alırsın. Eğer seçmen yerel seçimde bizim belediye başkanı adaylarımıza oy verirken Cumhurbaşkanlığı seçiminde ya da milletvekili seçiminde ya da başka bir seçimde farklı davranıyorsa o tabloyu oturup düşünmemiz lazım. Yani bu meseleyi samimiyetle ele almamız lazım. Her iki kişiden birinin oyunu aldık doğru ama milletvekilliği seçiminde her 4 kişiden 3'ünün oyunu alamadık. Yüzde 25. Bunu düşüneceğiz. Parti sürekli 20-25 sınırları içerisinde kaldıysa çözmemiz gereken bir sorun var. 2014 seçimleri muhalefet bloğu toplamı yüzde 48, Erdoğan yüzde 52, 2018 muhalefet bloğu toplamı yüzde 48, Erdoğan yüzde 52. Bu seçim büyük bir başarı dedim hala aynı takdirle söylüyorum. Muhalefet tek bir adayın etrafında toplanabildi, Türkiye'nin geleceği için bu bir umuttur. Ama yine 48, Erdoğan 52. Yani biz üç seçimdir yüzde 48-52 dengesini kıramamışız. Bunu kırmanın yollarını arayacağız. Bunun için dün yaptığımız şeylerin aynısını yaparak aynısını söyleyerek, aynı yöntemleri uygulayarak yeni bir yol açamayız. Bunun için hiçbir şey olmamış gibi davranarak, ortada bir başarısızlık bir seçim yenilgisi varken başarmış gibi rol yaparak bu kader çizgisini değiştiremeyiz. Bu nedenle diyoruz ki biz samimiyetle birbirimizi suçlamadan sen söyle yaptın sen böyle yaptım demeden ayrışmadan birbirimizi itelemeden, ötelemeden, ötekileştirmeden, değişmeye, dönüşmeye, yenilenmeye ihtiyacımız var. Başka yolu yok. Emek veren herkesin emeğini takdir ederek hak ettiği yere koyarak" ifadelerini kullandı.
CHP tarihinin büyük bir tarih olduğunu kaydeden Tezcan, "CHP devlet kuran bir partidir. Kuvayi Milliyenin partisidir diyoruz. Bu basit bir söz değil. Bu CHP'nin çağı yakalayabilme, değişebilme, yenilenebilme dönüşebilme ve dönüştürebilme kapasitesini gösteriyor. Aklınız alır mıydı, ülke işgal altındayken milli bir mücadelenin ardından dünyada otoriter rejimler varken cumhuriyete yelken açan bir devlet kuracak rejim kuracak Cumhuriyet Halk Partisi. Ancak onun vizyonu bunu başarabilir. O zaman ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonu bunu başarabilirdi. Öyle de oldu. Atatürk'ün mirasçısıyız demek sözle olmaz. CHP Kuvayi Milliyenin partisidir demek sözle olmaz. Onu bizzat eylemlerimizle, tutumlarımızla hayata geçirmek zorundayız. 1960'lara gelindiğinde CHP cesaretle ortanın solu, sosyal demokratik sol kavramlarıyla buluşturmuştur Türkiye siyasetini. 70'lere geldiğimizde Atatürk ilkeleri, Atatürk'ün tam bağımsızlıkçı anlayışını, altı ok ilkelerini sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle buluşturmuştur CHP. O zaman hem program hem söylem hem kadrosuyla beraber esaslı bir değişiklik yaptığı için Türkiye'de şerefle andığımız CHP tarihinde yüzde 42'leri ulaşabilen bir başarıyı, gücü yakalayabilmiştir CHP. Demek ki oluyor. Demek ki sadece ittifaklarla değil toplumla gerçek ittifakı kurabilecek bir dili, söylemi yakalayabildiğimizde o güven ilişkisini kurabiliyoruz. Bu nedenle son seçimdeki ittifak başarısını reddetmeden, bugüne kadar 2010 yılından sonra Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte toplumun ulaşmadığımız kesimlerine ulaşmaya dönük adımlarını reddetmeden, inkar etmeden, o yöntemlerle kavga etmemize gerek yok, bugünkü ittifakımızın temelinde o beraberlik var, onu da reddetmeden ama bugünkü durumumuza da teslim olmadan, kabullenmeden, değişim, dönüşüm ve yenilenme diyeceğiz. Sonuç olarak bir seçimi kaybettik ama umudu kaybetmeyeceğiz, inancımızı kaybetmeyeceğiz" şeklinde konuşmasını sonlandırdı.
"CHP RÜZGARI ESECEK"
Kongre ile ilgili dilek ve temennileri ile konuşmasına başlayan Tezcan, "Kongremiz hayırlı, uğurlu olsun. Kongremiz iktidarı getirsin. Kongremiz büyük bir umutla geleceğe ışık tutsun. Az önce ifade edildi. Karacasu ilçemizin son seçimlerde iyi bir sonuç aldı. İlçe başkanımıza, yönetimimize, kadın ve gençlik kollarımıza teşekkür ediyorum. Aydın'da iyi bir sonuç aldık. Hem milletvekili sayımızı arttırdık hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turda da oylarımızı arttırarak Sayın Genel Başkanımıza en güçlü desteği verdik. Kongre dönemleri bir geçmişin muhasebesidir, bir de geleceğe hazırlıktır. Şimdi bazı arkadaşlarımız görevlerine devam edecek. Yeni arkadaşlarımız yeni görevler alacak ve önümüzdeki sürece partimizi hazırlayacağız. Önümüzde yerel seçimler var. Karacasu'da bizim seçim kazandığımız başarılı dönemlerimiz oldu. Belediye başkanımız başarılı hizmetler verdi. Kazanmanın mutluluğunu ve kaybetmenin hüznünü yaşadık. Önümüzdeki dönemde kazanmanın mutluluğu ile yeni bir bayram yaşamaya hazırlanıyoruz. Büyükşehir Belediyemizin çalışmaları sadece Aydın'da değil Türkiye'de koltuklarımızı kabartıyor. Gururlanıyoruz. Mutlu oluyoruz. Yeni dönemde yeni belediyeleri de hizmet kervanına katacağız. Umutsuzluğa kapılmadan hep beraber yarına hazırlanacağız. Hiç şüphe duymuyorum ki 31 Mart 2024'te Aydın'da bir kere daha Cumhuriyet Halk Partisi rüzgarı esecek" dedi.
"TÜRKİYE'NİN CHP'YE İHTİYACI VAR"
Ülkenin yaşadığı sıkıntılardan söz eden Tezcan, "Türkiye'nin genel tablosunu biliyoruz. Yerel seçimlere nasıl hazırlanacağımızı biliyoruz. Yerelde kadrolarımızı, Aydın'da, iyi adaylarla çalışan bir örgütle kampanyayı yürütüyoruz. Ama unutmayalım arkadaşlar her seçimin bittiği gün yeni bir seçim başlar. Yeni bir seçimin başlangıcından bahsederken sadece yerel seçimlerden bahsetmiyoruz. 31 Mart'ta yerel seçimler var. Oraya odaklanacağız kuşkusuz ama Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin kampanya dönemi başladı diyeceğiz. Bugünden başlayacağız. 29 Mayıs sabahından itibaren yeni bir genel seçime yeni bir Cumhurbaşkanlığı seçimine hazır hissedeceğiz kendimizi ona göre düşüneceğiz ona göre hazırlıklarımızı yapacağız, pozisyonumuzu alacağız. Niye? Çünkü Türkiye'nin bize ihtiyacı var. Türkiye ciddi bir kriz içerisinde. Ekonomik, toplumsal, kültürel, ahlaki bir çöküş toplumun her kesime nüfuz etmeye başladı. Hukukun üstünlüğü kalmamış, demokrasi kalmamış, işsizlik, yoksulluk... Bildiğiniz şeyleri tekrar etmeyeceğim ama çözümleri konuşmamız lazım" ifadelerini kullandı.
"KENDİMİZİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ"
Türkiye'nin bunları çözebilecek gücü ve kapasitesi olduğunu vurgulayan Tezcan, "Bunun için iş yapma biçimimizi gözden geçireceğiz. Çalışma biçimimizi gözden geçireceğiz. Türkiye'yi düze çıkarmanın yolu CHP'den geçiyor. CHP'nin bunu yapabilmesi için de dönüp kendimize bakacağız. Samimiyetle kendimize bakacağız. Dönüp kendimize bakmamız kendi pozisyonlarımızı koruma kaygısı ile olmayacak. Dönüp kendimize bakmamız yeni dönemde kendimize nasıl bir yer rezerve edebiliriz, ayarlayabiliriz düşüncesiyle olmayacak. Ya ne olacak? Toplumla en güçlü ilişkiyi nasıl sağlayabiliriz, buna bakacağız. Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili söylediklerimizin hiçbiri yanlış değildi. Yoksulu, emekliyi, çiftçiyi, tarımı anlattık. Söylenmesi gereken her şeyi söyledik. Evet yüzde 48 önemli bir başarı. Daha doğru bir ifadeyle önemli bir oy oranı. Göz ardı edilemez. Türkiye'de her iki kişiden biri değil 0.9'unun oyunu almışız. Tamam bunlar önemli. Bütün farklı görüşleri bir araya toplayabilmek ittifak oluşturmak önemli bir başarıydı ama yetmedi" dedi.
"BAŞARMIŞ GİBİ ROL YAPAMAYIZ"
Konuşmasını sürdüren Tezcan, "Yetmesi için 48'i, 51 yapmamız lazım. Sen yapamadın öteki yapamadı demiyorum, beraber biz yapamadık arkadaşlar. Oturup bunu konuşacağız. Yapmış gibi davranamayız. Bunlar hiç olmamış gibi davranamayız. Yapamadık, niye yapamadığımızı konuşacağız. Değerli arkadaşlar siyaset güven ilişkisidir. Toplumla kurduğun güven ölçüsünde toplumdan oy alırsın. Eğer seçmen yerel seçimde bizim belediye başkanı adaylarımıza oy verirken Cumhurbaşkanlığı seçiminde ya da milletvekili seçiminde ya da başka bir seçimde farklı davranıyorsa o tabloyu oturup düşünmemiz lazım. Yani bu meseleyi samimiyetle ele almamız lazım. Her iki kişiden birinin oyunu aldık doğru ama milletvekilliği seçiminde her 4 kişiden 3'ünün oyunu alamadık. Yüzde 25. Bunu düşüneceğiz. Parti sürekli 20-25 sınırları içerisinde kaldıysa çözmemiz gereken bir sorun var. 2014 seçimleri muhalefet bloğu toplamı yüzde 48, Erdoğan yüzde 52, 2018 muhalefet bloğu toplamı yüzde 48, Erdoğan yüzde 52. Bu seçim büyük bir başarı dedim hala aynı takdirle söylüyorum. Muhalefet tek bir adayın etrafında toplanabildi, Türkiye'nin geleceği için bu bir umuttur. Ama yine 48, Erdoğan 52. Yani biz üç seçimdir yüzde 48-52 dengesini kıramamışız. Bunu kırmanın yollarını arayacağız. Bunun için dün yaptığımız şeylerin aynısını yaparak aynısını söyleyerek, aynı yöntemleri uygulayarak yeni bir yol açamayız. Bunun için hiçbir şey olmamış gibi davranarak, ortada bir başarısızlık bir seçim yenilgisi varken başarmış gibi rol yaparak bu kader çizgisini değiştiremeyiz. Bu nedenle diyoruz ki biz samimiyetle birbirimizi suçlamadan sen söyle yaptın sen böyle yaptım demeden ayrışmadan birbirimizi itelemeden, ötelemeden, ötekileştirmeden, değişmeye, dönüşmeye, yenilenmeye ihtiyacımız var. Başka yolu yok. Emek veren herkesin emeğini takdir ederek hak ettiği yere koyarak" ifadelerini kullandı.
"TOPLUMLA İTTİFAK KURARAK YENİ BAŞARILAR KAZANACAĞIZ"
CHP tarihinin büyük bir tarih olduğunu kaydeden Tezcan, "CHP devlet kuran bir partidir. Kuvayi Milliyenin partisidir diyoruz. Bu basit bir söz değil. Bu CHP'nin çağı yakalayabilme, değişebilme, yenilenebilme dönüşebilme ve dönüştürebilme kapasitesini gösteriyor. Aklınız alır mıydı, ülke işgal altındayken milli bir mücadelenin ardından dünyada otoriter rejimler varken cumhuriyete yelken açan bir devlet kuracak rejim kuracak Cumhuriyet Halk Partisi. Ancak onun vizyonu bunu başarabilir. O zaman ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonu bunu başarabilirdi. Öyle de oldu. Atatürk'ün mirasçısıyız demek sözle olmaz. CHP Kuvayi Milliyenin partisidir demek sözle olmaz. Onu bizzat eylemlerimizle, tutumlarımızla hayata geçirmek zorundayız. 1960'lara gelindiğinde CHP cesaretle ortanın solu, sosyal demokratik sol kavramlarıyla buluşturmuştur Türkiye siyasetini. 70'lere geldiğimizde Atatürk ilkeleri, Atatürk'ün tam bağımsızlıkçı anlayışını, altı ok ilkelerini sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle buluşturmuştur CHP. O zaman hem program hem söylem hem kadrosuyla beraber esaslı bir değişiklik yaptığı için Türkiye'de şerefle andığımız CHP tarihinde yüzde 42'leri ulaşabilen bir başarıyı, gücü yakalayabilmiştir CHP. Demek ki oluyor. Demek ki sadece ittifaklarla değil toplumla gerçek ittifakı kurabilecek bir dili, söylemi yakalayabildiğimizde o güven ilişkisini kurabiliyoruz. Bu nedenle son seçimdeki ittifak başarısını reddetmeden, bugüne kadar 2010 yılından sonra Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte toplumun ulaşmadığımız kesimlerine ulaşmaya dönük adımlarını reddetmeden, inkar etmeden, o yöntemlerle kavga etmemize gerek yok, bugünkü ittifakımızın temelinde o beraberlik var, onu da reddetmeden ama bugünkü durumumuza da teslim olmadan, kabullenmeden, değişim, dönüşüm ve yenilenme diyeceğiz. Sonuç olarak bir seçimi kaybettik ama umudu kaybetmeyeceğiz, inancımızı kaybetmeyeceğiz" şeklinde konuşmasını sonlandırdı.